Onu sandımSaymadım kaç adım, şu şehrimin kaldırımları, Tek bildiğim ağrır dizlerim, ve gönül yorgun, Ezberledim tek, tek geçtiğim o kirli yolları, Yalnızlık yol keserken, şehrin kaldırımlarında. Şarkıların en hüzünlüsü söylenirdir, buralarda, Giderdim, dinlemek için bir parka, arada sırada, Bir şişe bira pahalıdır, buralardaki parklarda, Bana onlar değil, düş gerek sen gerek dinlerken. İşte yine çarşıdayım kalabalık ! sakin yer bulmalı, Üzerimde manolye ağaçları, karabiberleri olmalı, Oradaki sessizliğe varıp içine yavaşça sokulmalı, Şarkılarda huzur bulsun diye, şu yoksul gönlüm. Çıktım kalabalıktan, ıssız bir yer buldum sahilde, Uçsuz bucaksız, mavi bir denizi vardı karşımda, Asude bir meltem güzelliğin gelin olduğu o yerde, Dinlendim gün görememiş bir yaşlı çınarın altında. Çevrede, baygın kokusuyla boy veren zakkumlar, Saçlarımı yalayan, yosunlar kokan meltemi vardı, Üstümdeydi, yaprağından ışık sızdırmayan ağaçlar, Orada yorgun yüreğimi rahatlatan, sükuneti vardı. Bir acı kahve söyledim, dedim olsun telveli sade, Karşımdaydı tek tük, insan geçen sahildeki cadde, Bu defa ben değil, yoldan geçenlerin akılları bende, Ben kurdum hayalleri,geçeler kim bu diye baktılar. Yalnızdım orada, yalnızlık tüm duyguları esir aldı, İçimde fırtınaları koptu, alabora olmama az kaldı, Direndim, geçmişi düşünürken gözlerim kapandı, Uyumuşum ! orada hayaller bitmeden, yarım kaldı. Ben yorgun, huzur dopdolu o sükunetin içerisinde, Rahatlamışken, birden biri geçiverdi karşı ki yoldan, Düşüm sandım koştum, bekledim yolun ilerisinde, Baktım gözlerine “ utandım ” çekil dedi o yolumdan. a.yüksel şanlıer |