DOLAMBAÇLI YOLDAYIZBir hal oldu bizlere başkalaştı huyumuz, Karanlıklar içinde dolambaçlı yoldayız. Döke saça içsek de kandırmıyor suyumuz, Bıraktıkça bedeni yabanlaşan koldayız, Karanlıklar içinde dolambaçlı yoldayız. Sıvazlandı sırtımız yemlenerek tavlandık, Zamanla mankurtlaşıp duyrulmadan avlandık, Derimiz yüzüldükçe umutsuzca kavlandık, Aklımız kümeslerde cılkı çıkmış foldayız, Karanlıklar içinde dolambaçlı yoldayız. Yolun sonu uçurum sapılacak kavşak yok, Damarımda virüsler hergünkünden daha çok, Son bir defa yol göster boş laflara karın tok. Gidişimiz ters şerit güzergâhta soldayız Karanlıklar içinde dolambaçlı yoldayız. Eksik değil çok şükür sofradaki aşımız, Lâkin hiç kesilmiyor gözden akan yaşımız, Ne zaman doğrulacak dik durmayan başımız? Sıkım- sıkım sıkılsak yalancıktan boldayız, Karanlıklar içinde dolambaçlı yoldayız. Daldırdıkça kepçeyi gönülden bomboş çıkar, Dar dikilen elbise bedeni daim sıkar, Aç itlerin tamamı sakının fırın yıkar, Açtık fakir gönülü şimdilerde doldayız, Karanlıklar içinde dolambaçlı yoldayız. İsmail Süklüm. |