Yalnızlık Alametlerivurulduğunda yani, yani düştüğünde, kırıldığında, bütün emanetti dedikleri, ihtişamlı bir yüzün. önceleri sakindi sesi soluğu çıkmazdı gözyaşının, şöyle bir bakış, hani bilirsin tanrı birden telaşlanır hatta aman tanrım der, yıkılır üç satır, gülümser hah sendemi derdi, yani bir karara varamazdı yalnızlık, bana bak küçük çocuk! beni öp yada, yada beni öp. sonra parmakları kırılırdı dokunmasında, şikayet et peki, tamam, sen ufku yanan, sen o çöplük faresi, şöyle bir nefes çek çocukluğundan, belki hala annen vardır başucunda, belki ıslak bir bez koyacak şimdi alnına, senin elbet düşecek ateşin. dudakları kıpırdar yeniden, ağır çekim film sahnesi, soğuk öyle soğuk, üç beş yorganla olacak iş değil, camda ay, gözleri fırlar yerinden, diken diken olur tüğleri, hemen saklanır kime çektiyse, sanırlar dünya döner. bütün bunlar yalnızlık alameti der birisi, bir başkası, hepsi birbirinden beter, sesi çatallanmıştır iyice, buz kesilir nefesin, sımsıkı kapatırsın gözlerini, belki haklıdır, en iyi icattır göz kapağı. selcan adalı 19.10.07 |