Mektup, Preludi
en başta suflör,
fısıldayan herşey yasaklı bu oyunda, uykular ve orada bize pembeyi emziren sesi kısık anneler de yasak çünkü korku sessizliğin rahminde büyür ve senin şefkat lafları ezberlettiğin dilini kemirmeye başlar. bu yüzden var gücümle haykırıyorum, sessizlikten, karanlıktan ve mutluluktan korkan içimdeki çocuğun adını... ve bir kaç satırlık susuşları sana fazla görüyorum. yine de biliyor musun? şimdilerde yeniden o çocuk olsam, ve bir peri çıksa karşıma beni, senin en sevdiğin renge boyamasını isterdim, çünkü ozaman beni, yağmalanmış şehirlerimle değil, o kocaman kalabalığın içinde, kendi kokunu takip ederek bulduğun küçük çocuk olarak hatırlardın... ve biliyor musun? o küçük çocuk ben bildim bileli sımsıkı sıkar avuçlarını, birinde elbette iğde kabuğu, diğerinde bastığı heryeri maviye boyayan, gürültülü bir yağmur. seni sevmesine cesaret edebilirsen eğer bir gün, avucundan sök, sonra baş ucuna as o yağmuru, ve ıslandıkça beni hatırla... 07.01.09 Selcan Adalı |