İçimdeki
kaybolan ben değilim
içimdeki sen de değilsin uzak olan aslında ne dağlar aramızda ne fırtına yükü deniz ne kenarı kaypak uçurum sorular aramızda sorular yıpratan dağıtan koparan en incesi hayat dalından götüren bir körebenin arkasından yitik şehir kenarı haritaları ve kibrit yanığı tuzaklar aslında sen de değilsin uzak olan duyarsın çağırsam görürsün yaş döksem gözümden çekersin sabır gibi tesbih gibi hissetmek yok mu hani hani herkesin saklı dilindeki eski şarkılar saklambacı çırpınan sevdiğim senmişsin en çok özlediğim ödülüm gibi şaşırt beni gel usulca pencereme gece olsun önce yağmurun ilk değdiği evdeyim camına ilk vuranda ürkek hep buğulanan camlarında ince hafif nemli hisseder camlar elbet ta en yürekten iç çekerekten kaybeden ben değilim içimdeki ceset kadar sakin kimsesiz kahreden aslında kuşlar sıralı ötüşlerinde ben iç çırpınışlarında ben ben değilim aslında kaybolan içimdeki şartlar bir de sevdiğim kahreden sorular aslında en sonunda sorular senmişsin en çok özlediğim |