Sonsuza dek..
Gönlün..
Yıkanmışsa ayrılığın zehriyle, ne yapsan’da nafiledir sonrasında. Ten’in,dokunmuşsa bir kez sevdiğinin tenine, bir başka ten cehennem olur ellerine.. Bir kez dalmışsan sevdiğinin gözlerine, aynı dalgınlığı görürsün başka gözler de.. Ayrılığın zehri, yalnız gerçek sevdasında yaşanır yüreğin.. Yalnızca gerçeğindir, gönül yurdunda baki kalan tek sahibin.. Ayrılığın zehri yakmamışsa bir yüreği, sevda’dan Aşk’tan ve sevgi’den bahsetmek tozpembe bir yalan olur.. Sevginin en saf gerçeği, ayrılık zehrinin düştüğü nokta’da belli olur.. Yüreğine bir şimşek çakmışcasına, beynin yerlere akmışcasına ve sanki varlığın yokmuşcasına hissetmemişsen, hüznün kıyısından bile geçmemişse ruhun, bir damla gözyaşı inmemişse kirpiklerine nefesin kesilmemişse,son nefesini verircesine.. Renklerin solmamış, derbeder olmamışsa ömrün, Kırılmamışsa kanadın kolun, dökülmemişse tüm yaprakların, zaman durmamış, depremler vurmamışsa.. Yetim kalmışlığın bırakmamışsa alnına, sevdaya dair çizgileri.. Hasret kasırgaları kopmamışsa, gönlünün kubbe’sinde.. Seviyorum , seviliyorum deme.. Tüm bunları yaşayan bir gönül,ihtiyaç duymaz sahte bir merheme.. Sahteler gölge yapar, yüreğindeki gerçek güneş’e.. Gerçek.. Hüzünle başlar, sevgiyle yeşerir ve ayrılığın zehriyle olgunlaşır.. Vuslatmı..? Herşeyin sonun’da ve sonsuza dek.. Fatih TABUROĞLU 2012/İSTANBUL |