Sis Kalkar, Güneş ÇıkarYüz yıldır cenderede, devletim ve milletim Artarak devam etti, hastalığım, illetim Ne badireler geldi, geçti yazık üstümden İnsafsız canavarlar, yağı çekti sütümden Kolumu, kanadımı haince bağladılar Açtıkları yaraya tuz, basıp dağladılar İstifade ederek katmerli gafletimden Aldılar hınçlarını, merkezi devletimden Hem madden, hem de manen, kirlettiler adımı İnancımı bozarak, kaçırdılar tadımı Ondan sonrada dönüp hor ve hakir gördüler Dostlarımla arama ırkçı duvar ördüler Dilimi, kültürümü şuursuzca bozdular Yazımın, sanatımın üzerinde tozdular Haçlı simgesi şapka, başıma geçirildi Şarap, rakı su gibi üretip içirildi Nice kelleler gitti, asıldı bu uğurda Bir zırhlı ile Rize, basıldı bu uğurda Kadınlarımız için, güya hürlük seçildi Hem de devlet eliyle, namusları biçildi Her bir ilde açıldı, süfli umumhaneler Hileyle devşirildi, bulundu bahaneler Bu olanlar o günler, nasıl yapıldı bak gör Bir gün yiten hak, hukuk, elbette alınır kör Ümitsizlik yakışmaz, çalışkan Müslüman’a Hiçbir küffar-ı azim, set çekemez imana Belki, kısa bir zaman geri adım atılır İmtihan dünyasında kazanç, kayıp tartılır Hem Allah’ın (c.c.) vaadi var, İslam kalkacak şaha Şuan temizleniyor, ayrık otundan saha Çok yakında sis kalkar, meydana güneş çıkar O güneş karanlıkta, örülen suru yıkar… Salih Yıldız…03.03.2012 |
Selamlarımla.