0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2398
Okunma
"karanlık şehirlerin düş satan çocuğuyum,"
avuç avuç getirdim sana bak düşlerimden.
para falan istemem, bir gülüşüne düşlerimi satarım,
renk renk, boncuk boncuk, her istediğinden.
gülümseyişinde kusur aramam, oyunbozanlık etmem,
tebessümünle bile yetinirim, en alasından...
yok fiyatına satılan gülüşlerimin,
duruşmaları yapıldı gamzelerinde,
tek celsede boşandı göz yaşlarım.
inkar edemediği yokluğunu, yoksulluğunu...
bir kaç söz uçamadı kulaklarına sevda mırıldanan,
bir kaç harf düşemedi ayaklarına...
belki de gururumdan....
olsun dedim gurursa gurur, cansa can...
başsa baş, dişse diş, ölümse ölüm,
aştım bütün engellerimi,
ama aşamadığım duvarlar varmış,
aşamadım işte gizli duvarlarımı,
sıyrılamadım sükunetin kapısından.
seni seviyorum diyemedim.
gizlenemedim düş satan yüreğimin arkasına,
sobelendim gerçeklerime...
artık bu şehirde düşe kalka yürürken,
sesler duyuluyor kulakları çınlatan:
-hey dostum düşlerini düşürdün.
hüzünlü bir söyleyişle "-sende kalsın." diyorum,
ve ellerimi soğuk ceplerime sokup,
karanlık sokaklara dağılıyorum.
sükunet takip eder beni,
emsalini bildiğim aşkların sözünü edemem,
sana ne kadar yakın olsam da,
"içimde duvarlarım var" gelemem.