UÇURTMADAKİRüzgardaki esmediki Buluttaki yağmadıki ---- Uçurtmadaki Uçurtmadıki ---- Denizlerin öksüz efendileriydi takadaki sakallı ağzı yüzü tuzlanmış tuzdan yırtılmış küçük balık avcıları. Bir tutam tuz Allah bin bereket versin Şarap sabahın dördünde şarap sabahın beşinde gökyüzünde uçurtmadaki üşümediki Konya daki buğdayı biçen, ortakları hiç bitmeyen içine kapanık biraz sufi marabalardı ay çiçekleri Biraz ... Elleri görünmeyen, gözlerinin önünde perde, ellerini siyah eldivenler saklamış, ayaklarını İstanbul işi düz topuk potinler paklamış okullardan alınmış birçok beyin Allah bereket versin Biraz üstünü silin ; daha 14 ünde belki 13 belki 15 hücre evlerinde zar zor görünen gökyüzünde uçurtmadaki izinde Birazcık aşiret türküsüyle boğduk başlık parası ile sattığımız kızlarımızı ilmeğini sardık da verdik ta Çaldırandan Başkaleden Belki Çat tan Çatak tan yediğimiz bu halttan vazgeçmedik ki uçurtmadaki uçurtmadiki Kanlandığında gözbebeklerin bir ay al ve yanında sakla Bir makara ip al İş başa düştü bağla onu rüzgara bin atla oradaki bulutun üstünden ötekinin üstüne bas yakala uçurtmanın kuyruğunu tut iyi tut bağla ayı ona biraz da o baksın baksın da anlasın uçurtmadaki de uçamasın |