ELİF DEDİM NUR DEDİMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu gün bir yaşına giren biricik torunum Elif Nur’uma dedesinden ufak bir armağan.
Tam on altı ay önceydi. Dayın haber verdi çekine çekine Annenin beş aylık hamile olduğunu. ‘’Nasıl olur, benim iznim olmadan, Benim rızam alınmadan, Beni çiğneye çiğneye nasıl olur?’’ dedim. Silahımı, pusatımı kuşandım. Beddualar ettim önce, Lanetler yağdırdım, küfürler ettim. İsyan ettim…Ağladım, sızladım, Böyle kadere, böyle talihe, böyle hayata, Alnıma yazılan bu yazıya, Ana - avrat, ne geldiyse aklıma döşendim. Günlerce zehir yedim, kan sustum Aylarca herkese, ama herkese küstüm. Ne ses kaldı ne de nefes sonunda. Yutkundum, yutkundum… Ve nihayet sustum. Öldürme planları yapmaya başladım lakin. Tembel adamımdır biraz…Üşendim. Erkek misin kız mısın diye bile sormadım. Unutmaya çalıştım. Artık kafa yormadım. ‘’Babasın, evladına sahip çık ‘’ dediler. Diyen dedi, ben üstünde durmadım. Beynimde bir ses ha bire ‘’Vur ‘’diyordu. Uymadım o iblise vuramadım. Vurmadım. Akl-ı selim galip geldi her halde. Kovdum şeytanı. Üç talakla boşandım. Dokuz ay önce tanıştık seninle. Hep derdim: ‘’Ne yüzüne bakarım ne de sokarım ocağıma’’ ‘’Kafamı kesseler almam’’ diyordum kucağıma. Ama birden bir koku geldi burnuma. Cennetin kokusuydu bu. Mest oldum . Bir baktım ki sarılmışım, öpüp kokluyorum. Uyu diye sallıyorum dizlerimde. Uzatmışım biri topal olan iki bacağıma. Rüyamda görsem hayra yormazdım ya Garip, çok garip… Ben bundan çok hoşlandım. Yedi aydır hiç görüşemedik sonra. İbibikler öttü, sütler kaymak tuttu, Nasip olmadı bir türlü ama sanma ki unuttu. Artık her an, her saniye yanımdasın. Uzakta olsan da damarlarımda, kanımdasın. Atacağım o gün bağrıma bastığım taşı. Sevinçten akacak o gün gözlerimin yaşı. Nice Mutlu Senelere Elif’im Nur’um. Yok yok ağlamıyorum merak etme. Dedeler ağlar mı hiç? Sanırım biraz yaşlandım. |
FAKAT SİZ KâR LA OTURMUŞ SUNUN NE DİYELİM ALLAH BAĞIŞLASIN