sessizliğin hemen üzerinde yapılan konuşmalar
Tırnaklarına
oje sürüyor kadınım. Onun meşguliyet sessizliğini seviyorum. “Ölümden çok korkuyorum. Ya sen?” diyerek sessizliğini bozarken ben biramı açıyor ve yeni bir şeymiş gibi “Asrın icadı bu! Çevrilerek açılan bira kapağı!” diyorum, heyecanla. “Sana bir şey sordum.” diyor kadınım, ojeli tırnaklarından başını kaldırarak. Sürekli bir şeyi bekliyor. Öncelikle bir cevap, gece üçte iki düzüş, sevgi sözcükleri, klozet kapağını eski konuma getirmemi bekliyor, telefonun çalmasını bekliyor, indirim günleri onu dışarı çıkarmamı bekliyor bu arada çöpü çıkarmayı unutmamalıyım… “Duydum.” diyorum ona. Elinde tuttuğu törpünün sivri ucu bacağımı gösterirken “Sana bir şey sordum, maşallah cevap vermek için bir santim uzamadın.” diyor. “Bebeğim, ölümden sonrasına inanmam doğumdan öncesine inanırım.” diyorum. “Yani?” “Yanisi şu, doğumdan önce ne acı ne zevk hatırlıyorum. Ölümden sonrası için de aynısını umuyorum.” “Çok can sıkıcı bir düşünce.” dediğinde telefon çalıyor ve kadınsı sohbetlerine içeride devam etmek üzere yatak odasına yürüyor. Sonra sessizlik başlıyor hep oradaymış gibi… |