Çocukluğumun gözlerinden…Çocuktuk, Melektik, İnsandık. Rengarenk boyalı, onurlu bir mahallemiz vardı. Ayaklarımız toprağa, toprak ta bizi bağrına basardı Ormanlar solurduk, minik ciğerlerimizle Sokaklar evimiz, evimiz yatak odasıydı bizim Varlığın anlamı yokken aklımızda Yokluğun zenginliğini paylaşırdık Aşklar vardı Bir yastıkta ömre bedel, Pembe çerçeveler dolusu yaşatılan. Büyümek istedik Çocukluğumuza özlem duyacağımızı bilmeden Bilemedik, Büyüdükçe küçüleceğimizi Şimdi, Varlık, Seviyesizce anlam kusarken beynimize Yokluk, Kapı paspası, bas basabildiğince Koca bir hiçliktir, içinde yüzdüğümüz bu kirli sular Vizyondan hiç düşmüyor Politik çıkarlar, diz boyu menfaatler Kimin eli, kimin cebinde Kimin gözü, kimin yerinde belli değil bu hayat lokantasındaki en sevilen menü Tatsız, tuzsuz ortaya karışık olmuş, karıştıkça karışmış. Aşklar ise, Tarih kitaplarında ve belgesellerde sürgünde Yeter artık, Çocukluğumun gözlerinden baktığım Çocuklarımıza anlatacağımız değil, yaşatacağımız Onurlu, çıkarsız ve sevgi dolu bir dünya istiyorum. |