zelihaseni bilmediğim bir tarihte bekliyorum bilmediğim bir mevsimde zeliha büyük büyük gözlerimi dikiyorum ne olur görsem bir daha bir gündüz bitirip yorgunluğu izmir akşamının ne varsa beyazdan siyaha bütün gün omuzlarına yük belki bir imbat saçlarını bekliyor hiç ıslanmadığım yağmur senin ıslandığın bu benim sarhoşluğum körkütük belki bir vakit namazı zeliha ellerini açmışsın allaha yüzünden nurlar akıyor bir akşam ellerin kurtulur düşersin özleminin peşine palas pandıras ankara’ya bir bilet saatler varmaz sabaha bir elin bavul gömlek ceket saçların alnından örtülmüş olur vuslat annene babana vede kardeşine eğer sen beni unutmuşsan hatırlamayacaksan zeliha bu yorgun yıllar benim yıllarım senin değilki kayıtlı |