Sar tenimi,bedenimi...
Gideceksen eger durma git…
Seveceksen daha ne bekliyosun… Uzmek mi istiyorsun yeterince uzmedinmi… Vakit mi istiyorsun ben sana tum vaktimi verdim… Suclamak mi istiyorsun zaten her baktiginda sucluyosun… Haykirmak mi istiyorsun durma hadi haykir… Kirmak mi istiyorsun param parca ettin daha ne istiyorsun… Ozur dilemekmi istiyorsun ne duruyosunki hadi… Omrumu mu almak istiyorsun zaten gecen hergun senin oluyo… Aglatmak mi istiyorsun bak gozlerimde akitacak yas kalmadi… Unutmak mi istiyorsun hadi dene unut beni sil at kalbinden… Kolaysa bana da ogret unutmayi,ama silmeyi degil… Ben senin icin neyim… -oynayabilecegin oyuncak’mi? -kulanip atacagin esya’mi? -incitecegin biri’mi? -yoksa sadece Bitanen’mi? Bak ben herseyimi sana adamisken… Sen,sen hergun biraz daha beni kiriyosun… Ya gel saril hersey unudulsun…, Ya da hic dusunme durma git ve hic gelme… Gunler elbet gecer seni yasamak varken ayri kalmak niye? Gunler elbet gecer seni unuturum ama seni yasamak istiyorum... Gunler elbet gecer ama kirilan kalpler ayni olamaz… Gunler elbet gecer ama bunlara ragmen varim… Simdi saril bana… Tut ellerimden… Sar tenimi,bedenimi… Yasayalim essiz gunlerimizi… |
birleştirme faaliyetini çeşitli yargılar ortaya koymak süretiyle gerçekleştirilir.Öyle ki bu yargılar biçim dünyaya ilişkin yorumumuzun temel bileşenleri meydana getirir.Nicelikle ilgili bir yargı öne sördüğümüz zaman ise ya neden ile sonuca ya da özne ile yüklem bağınıtısın düşünürüz.
Hiç bir şey yaradılışında değere sahip değildir.Bir şeyin değeri getireceği şeye bağlıdır.Bundan dolayı insan ilişkileri soyuttan somut önerilerle neticeye gidilmesi gerekir.
Ahlak dünyası tıpkı evrensel bilgi dünyası gibi...kendi sürekli ilişkileri ile tarihin üstündedir.Vicdanın evrimi sırasında oluştukları özel doğruluklar kendi koşullarıyla bağdaşıktır.Gerçek doğruluk hiç değişmez.Kıvanç ve acı duymak için örgütlenmiş olan yalnızca duyarlıkla bezenmiş bir organın özel yapılısı değil,ama bütünü içindeki nesnel dünya işte,kıvanç ve acı karşıtlığının,hem de tastamam bizce bilinen biçimi altında,evrensel bir karşıtlık olduğunu ve özsel olarak,türdeş duygular aracıyla evrenin çeşitli dünyalarında temsil edilmesi gerektiğini bu nedenle kabul ediyoruz...Ve diyorum ki:
Gideceksen eger durma git…
Seveceksen daha ne bekliyosun…
Uzmek mi istiyorsun yeterince uzmedinmi…
Vakit mi istiyorsun ben sana tum vaktimi verdim…
Suclamak mi istiyorsun zaten her baktiginda sucluyosun…
Haykirmak mi istiyorsun durma hadi haykir…
Kirmak mi istiyorsun param parka ettin daha ne istiyorsun…
Ozur dilemekmi istiyorsun ne duruyosunki hadi…
Omrumu mu almak istiyorsun zaten gecen hergun senin oluyo…
Aglatmak mi istiyorsun bak gozlerimde akitacak yas kalmadi…
Unutmak mi istiyorsun hadi dene unut beni sil at kalbinden…
Kolaysa bana da ogret unutmayi,ama silmeyi degil…
Ben senin icin neyim…
-oynayabilecegin oyuncak’mi?
-kulanip atacagin esya’mi?
-incitecegin biri’mi?
-yoksa sadece Bitanen’mi?
Bak ben herseyimi sana adamisken…
Sen,sen hergun biraz daha beni kiriyosun…
Ya gel saril hersey unudulsun…,
Ya da hic dusunme durma git ve hic gelme…
Gunler elbet gecer seni yasamak varken ayri kalmak niye?
Gunler elbet gecer seni unuturum ama seni yasamak istiyorum...
Gunler elbet gecer ama kirilan kalpler ayni olamaz…
Gunler elbet gecer ama bunlara ragmen varim…
Simdi saril bana…
Tut ellerimden…
Sar tenimi,bedenimi…
Yasayalim essiz gunlerimizi…
Şiirde özlenilen ve istenilenleri özsel bir anlayış ve bakışla türdeş duyguların bir bütünlük içerisinde algılanarak doğruları görebilme yetisini saptırmak gerekir.Karşı kişide bu samimi ve içenlikli istemler oluşmamışsa o istemde de fazaca ısrarlı olmamak gerekir.Bu kadar samimi ve içtenlikli yazılmış duyguların karşılığı karşı kişinin özsel bir anlayışla yanıtlaması gerekir.Her karanlığın bir sabahı vardır.Sabır her şeyin başıdır.Umarım dedikleriniz ve istemleriniz gerçekleşir.Sevgi ve saygılarımla...