BU ŞEHİRDEN
Adım adım gezdiğim şehir,
Şimdi her taraf yerle bir. Çocukken oynadığım bahçeler, Dört tarafında tel örgüler, Kaplamış beton duvarlar... Candan arkadaşlık ve dostluklar Yerini almış menfaatler, Bir yabancı gibiyim Şimdi şehrimde Şaşkın bakışlar içinde.... Şurası mahellem, burası evimdi Yıkık dökük duvarlar altında Ne anılarım öldü. Boynum büküktü. Yüzüm de gülmedi, Bu şehirde... Babamı tanımadım,koklamadım, Tutup ellerinden gezemedim, Bir yaşında iken almıştı Rabbim Yüzünü bile bilemedim. Camiye gideceğiz dermiş Oğlumla, Ama ilk namazı yalnız kıldım... Annem, Anadolu kadını idi Hayattaki herşeyimdi Oturup da dinlendiğimiz Dut ağacı dibi Bulamadım acaba neredeydi ? Köhne-i kebir olmuşsun Basarken beni bağrına Kör bıçakla vurmuşsun Şimdi annem de yok babam da Gelmem bir daha çağırsanda Mezar da yok hece taşı da... Gitmeliyim yine maziye Özlem kor gibi olsa da içimde Girme bir daha da düşüme, Sevdiklerimi alan, Hayallerimi öldüren, Virane, vefasız şehir..... |
Basarken beni bağrına
Kör bıçakla vurmuşsun
Şimdi annem de yok babam da
Gelmem bir daha çağırsanda
Mezar da yok hece taşı da...
Duygu dolu hüzne garkolmuş yorumla birleşmiş yürek sesi ne güzel karlar yağmış ufaklığımdan beri ne zaman kar görsem beni çocukluuma götürür.Serçelere yem atardım babam uyu dedikçe ben kar yağışını doğanın beyazlaşarak güzelleşmesini izlerdim kutlarım.Sydney den selamlar..