Yolculuk var İstanbul'a
Şimdi ki trenlerden tuhaf sesler çıkıyor
yanaşınca peronlara anasını arayan buzağı ne bekliyorsa trende yolculara möööölüyor ali salih bilet kesiyor ellibeş liraya istanbula iki kişi yüzonu yapıştırıyor eline üç kişi biniyor biri kaçak saat altı onbeş treni henüz peronda simitçiden üç simit alıyor üç anadan doğma kan kardeşler ver elini istanbul üç gün sonra varacaklar doğma büyüme köylü bunlar ırgatlık ve sonrası üç beş yevmiye inşaatta şehir görmüşlük var şimdi koca şehre dayanacak sırtları biri yanık sesli osman olanı hani ali ekber var biraz kamburca ve bekir ufaktan İstanbul yıl 1958 mart ayının on dördü tren garda hala ve makinist ve ali salih konuşuyorlar 98 yolcu bilet kestirdi kaçaklar hariç aslında onlarda bilirler bekirinde diğerlerininde bedavadan nefeslendiğini ekmek parasına boğaz tokluğuna başlık parasına kan davasından okumaya ne ararsan var hepsi İstanbula gidiyor bir nefes uğruna biletli gidende var biletsiz de üç gün sürecek doyarlar mı istanbul da yıl 1958 İstanbul büyük şehir göçler başladı artık köyden kente yünden yorgana veda koyunlar sana emanet Tahir amca ve bereket tarlaları susuz kalmasın biz gidiyoruz.... Ümit Berhami (Yolculuk var İstanbul’a) |