İçimden her gün, belki bir gün, sesimi duyar diyerek Kıyısına ulaşamayan dalganın peşinde Sırrına saydam siluetin rotasına taşındı gönlüm
Her gecebeyaz duvarlı evimizin penceresinden Yarın bir umuttur, umuda ’’Umuttur’’ diyerek Yürüdüm düşlerimde türkuaz yeşili ırmaklarda Aşağıdaki iskeleye halka halka efsun bıraktım Kader rüzgârsa özlemi demledim ırak boylara
Dikensi çalıların arasında ellerinin kokusuyla, Tırmanırdım özlem dolu tepelerin yamaçlarını Kekik kokusu gelirdi burnuma ellerim kanarken Yüreğini kazıdığım adına adanmış her ağaca Sarılırdım sımsıkı sana sarılır gibi Burası bizim evimiz, Bizim köyümüz Bizim kokumuz Dönersin, dönersin dedim…
Soluğum kesilirdi, Gemiler yanaştığında iskeleye Koşuştururdum herkesten önce Mırıldanırdım yüzlerce kişi içinde İşte geldi işte geldi derdim Bir kadın çığlık çığlığa sarılırken sevdiğine Sen yine yoktun…
Ve ben, Yükselen uğultulu seslerde Diz çöküp yaslanacak bir duvar arardım Ezilirken yüzlerce kahkaha altında Zaman aşınırken, Kayaların üstüne kurulmuş derme çatma iskelede Yol tutuşlarında sayısız gemiler geldi geçti Her günkü gibi bugünde Gün dönerken yokluğunun üzerine Yerle gök ,gökle deniz duydu sesimi Bir tek sen duymadın
Giderken, Göz açıp kapayana kadar geçer Sayılı gün demiştin ya ! Kavuşmak tutkusuyla savrulduğum uzağa Kaç iklim geçti, kaç yıl…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kaç iklim geçti, kaç yıl… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kaç iklim geçti, kaç yıl… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Her gece beyaz duvarlı evimizin penceresinden Yarın bir umuttur, umuda ’’Umuttur’’ diyerek Yürüdüm düşlerimde türkuaz yeşili ırmaklarda Aşağıdaki iskeleye halka halka efsun bıraktım Kader rüzgârsa özlemi demledim ırak boylara
Dikensi çalıların arasında ellerinin kokusuyla, Tırmanırdım özlem dolu tepelerin yamaçlarını Kekik kokusu gelirdi burnuma ellerim kanarken Yüreğini kazıdığım adına adanmış her ağaca Sarılırdım sımsıkı sana sarılır gibi Burası bizim evimiz, Bizim köyümüz Bizim kokumuz Dönersin, dönersin dedim…
emeğine sağlık Ümmühan hanım yine güzel bir şiir okudum kutlarım selamlar
İnsana en yakın olan gelendir,bir asırda olsa geliyorsa göz açıp yummak kadar bir zamandır duygu ve özlem yüklü şiirinizi candan kutlar saygılar sunarım Osman AKSOY
Hüzünle, hasretle yoğurmuşsunuz duygularınızı zamana yaya yaya, öyle ki dizeleri okurken öyküyü yaşar gibi oldum, etkili, etkileyiciydi ve nefisti... Kutluyorum kaleminizi.. Selam ve saygılarımla...
Giderken, Göz açıp kapayana kadar geçer Sayılı gün demiştin ya ! Kavuşmak tutkusuyla savrulduğum uzağa Kaç iklim geçti, kaç yıl…
aynı dediğin gibi bazen uğruyorum bu kız ne yazmış diye.her seferde bir sonraki daha güzel oluyor demekki tam yol devam. seni okumayı seviyorum selamlar sevgiler canım
Nice ozlemler , hasretler beklesirken , sabir tasi kendi kendine orseleniyor yurek sesinin tiktaklarinda . Senin yureginde , siirinde bende o gelgitlerin , beklesmelerin icinde solup alip yola duzuldum . ve nice iklimler kapida acip solmak icin beklesiyordu siirdeki dizelerin her soluk alip- verisinde . Umutlarin hic solmasin guzel yurekli bacim . Ne cok siirdi , huzundu , ince sitemdi yurek dokumunde .. Sevdim yine bu guzel siirinide , Ama en cok seni :) Bendesin bacim ..
Her gece beyaz duvarlı evimizin penceresinden
Yarın bir umuttur, umuda ’’Umuttur’’ diyerek
Yürüdüm düşlerimde türkuaz yeşili ırmaklarda
Aşağıdaki iskeleye halka halka efsun bıraktım
Kader rüzgârsa özlemi demledim ırak boylara
Dikensi çalıların arasında ellerinin kokusuyla,
Tırmanırdım özlem dolu tepelerin yamaçlarını
Kekik kokusu gelirdi burnuma ellerim kanarken
Yüreğini kazıdığım adına adanmış her ağaca
Sarılırdım sımsıkı sana sarılır gibi
Burası bizim evimiz,
Bizim köyümüz
Bizim kokumuz
Dönersin, dönersin dedim…
emeğine sağlık Ümmühan hanım yine güzel bir şiir okudum kutlarım selamlar