2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1820
Okunma

Belkide gözlerin kadar masum değildi
Bilemezdim ki hangi geçmiş zaman tarihine aitsin
Olunmaması gereken zamanlar arasındaki fark
Ve sen bir bilinmezlik ötesi zemherinde
Karanlık odaların, gözlerime yansıdığı tek ışık
Bilmediğim ülkeler kadar mistik
Aklımın ucundan geçmeyecek ütopyalar kadar bilinmez
Dinlemekten sıkılmadığım şarkı kadar zevk verici
Ve bir o kadar dinlerken sözlerini anlamlandıramadığım bir şiir
Bir roman mesela, her karakterini kendime giydirdiğim
Sonra rüyamın en güzel yerinde uyanışım
Kokun sonra mesela, tenin bazen
Tadını bilmediğim şarap gibi sarhoş edici
Küçük kız çocuğunun küçük kutusu kadar gizemli
Sonra bir baba mesela, anne örneğin
Tiyatro salonlarının soğuk koridorları
Böyle işte özlemin,
Ve seni beklemek ardından, gidişinin
Sözlerime keskin bir bıçak gibi sadakatin
Kapı gıcırtısından, ayak seslerini türetişim
Her kalem vuruşunda sesin yankılanmak ister
Adını "eylül" koyduğum akşamlarım tabi ki
Unutamam, mümkün değil..
Bilal Yaver
5.0
100% (3)