Sana,Bana,Herşeye...
Ne yana baksam soğuk ve gri
Alınma ama ne varsa bir ölünün göklere tırmanmaya kararsız Eşikte kalmış ruhu gibi… Hala sende midir acaba gizemi yalnızlığın? Bu kaçıncı sonbahar kucağımda ağlayan? Kime baksam umuttan sırılsıklam kime dokunsam kalbinden kanayan Yaralı bir şehri taşıyorum sanki omuzlarımda Yüzümde hala o ilkbahar gülümseyiş avunmaktan yorulan… Bir kasım daha can verir ellerimde sonra Sığınırım yine aralığına ömrümün Kavuşların sonudur bu bilirsin kucaklaşmaların en soğuğu… Ahmed Arif’in ruhunu sarartsada aralık İlk adımımdır benim bilinmezden kıyıya İlk pencerem, doğuşum bu dipsiz kuyuya Alınma ama usta sanada anlatamamışsa derdini bu bulutlar Kim hak ediyor ıslanmayı bu sağanakta Dar gelir..dar geliyor artık bu mevsime bu iklim Yitik bir şair sanrılığı upuzun ilindiğim… Kanımda yirmi dört saat şeytan mesaisi Sen ! ağzındaki yalnızlığa her gece günah silkindiğim Şimdi söyle bana var gücünle elindekileri Düşlerimde kaybolsam yine korkmadan Mavi kıyılarına vurur muyum hala ? Yine mi demir alır bu deniz bu kıyıdan Alnımın soğuğuyla uzunca kalakalır mıyım yine yoksa? Yalanlarımı giyinsem yine sıkılmadan Açar mısın o paslı kapıyı tek seferde Yine mi dalarım yoksa o soğuktan umutsuz, sonsuz uykuya… Bir mum ışığı kadar yorgun ve uysalım artık Hani şöyle üflesen ağlayacak gibi Ne yana baksam soğuk ve gri kapında Ne yana baksam herkes etten kemikten sen Hala… ARALIK 2011 |
Çok sarsıcı dizeler vardı.
Sanırım Kaleminizi zevkle takip edeceğim..
Gönlüne sağlık Şair