VEFASIZ DOST
On dört yaşında tanıştım onunla
O yaşın vermiş olduğu delikanlılığa özenti olsa gerek Hani derlerler ya aklı bir karış havada İşte tam o yaşlarda Önceleri biraz kavgalıydık zor alıştık birbirimize Sonrası çok sevdik Öyle ki en kederli ve en mutlu günümde hep yanımdaydı Her gün el ele, dudak dudağaydık beraber nefes alırdık Ne kadar da mutluydum Tozpembe dünyalarda, bulutların üzerlerinde gezerdik Bazen büyükler görmesin diye tenhalarda, kuytularda, Okul yıllarında öğretmen korkusundan tuvaletlerde buluşurduk Tuvaletin pis kokusu kimin umurunda O dudaklarıma yapıştığında onu koklar Hem de nefesimin son haddine kadar ciğerlerime çekerdim Onunla efkâr dağıtır, onunla salardım denizlere, deryalara gamı, kederi Ayrı kalmak mı? En acı, en güzel günlerimde hep yanımdaydı hiç ayrılmadık ki Yokluğunu fark ettiğimde köşe köşe, sokak sokak onu arar bulurdum Onunla beraber olmamız için mekânın hiç önemi yoktu Kimi zaman lüks bir lokanta, bir çorbacı, kimi zaman kır, bayır, Ne fark eder O yanımdayken samanlık seyran olurdu. Sofrada aşım, yolda arkadaşımdı. Onunla yatar, onunla kalkardım. Onunla düşünür, onunla fikir yürütürdüm. Onunla kurardım hayallerimi Tam kırk sene beraber olduk Sonra mı? Sonrası beni aldatıyormuş da haberim yokmuş Dost bildiğim o vefasız ta can evimden ciğerlerimden vurdu Sinsi sinsi içimde karargâh kurup beni yok etmeyi planlamış Bunları öğrendiğimde bile inanın yinede onu seviyordum be Bırakamadım Ama o vefasız hiç acımadı Onun için harcadığım zamanımda, paramda yel oldu gitti Kim mi o vefasız O elini elimden, dudağını dudağımdan, nefesini nefesimden ayırmadığım dost bildiğim SİGARAM AHMET SİVRİ 06.03.2012 |