SAKINCALI MAVİ// Kadının gözlerine baktı Yüreğini maviye daldırıp çıkardı adam // Kırmızı bir pazartesiydi aslında Sancılı mevsimlerde Kan damlıyordu bulutlardan Gecenin köründe uyandı Ayın yakamozunda yüzünü yıkadı adam Ellerini gecenin karanlığında kuruladı Bi keresinde “Kır çiçekleri” demişti kadına Kadın çiçekleri kırmış, serpmişti yollara Üzerlerinden geçerken Ayakları kanamıştı adamın Yine, o yoldan yürüdü… İlk defa Her şeyi geride bırakıp gitmek istediğinde Sormuştu kendi kendine adam … Hangisi daha uzak? … Bir sonsuzluk boyu mu? … Bir sensizlik boyu mu? Adamı gitmekten alıkoyan İşte buydu… Tıpkı o gün ki gibi Yine temmuzu giyinmişti toprak Yine, aynı yaralar çiçek açmıştı Bir kelebeğin kanat çırpışında Yıllar sonra Kendi sesini bile duymuştu adam Hatırladı geçmişinde, y a ş a d ı ğ ı n ı Ve ardından Bir yüreğe dokunduğu kadar ö l d ü ğ ü n ü Hatıralardaki kendisini, korkarak seyretti Aslında biliyordu İçinde yaşayan bir şey kalmamışken Bir kez daha ölemezdi Ama bu gece, bu mevsim Sanki tekerrürden ibaretti İki el şiir sesi duyuldu o anda Yeniden yüreğinden vuruldu adam Aşkla… Kalemi tutan kişiye döndü Yine, aynı kadını gördü Kadının gözlerine baktı Yüreğini maviye daldırıp Boğuluncaya dek çıkarmadı adam Boğuluncaya dek... Çıkarmadı... Hakan Kara/li & Hale Kara/göz Not: Bu şiirde anlatılan tüm kişi, kurum ve acılar tamamen onsuzluk ürünüdür. |
// Kadının gözlerine baktı
Yüreğini maviye daldırıp çıkardı adam //
Kırmızı bir pazartesiydi aslında
Sancılı mevsimlerde
Kan damlıyordu bulutlardan
Gecenin köründe uyandı
Ayın yakamozunda yüzünü yıkadı adam
Ellerini gecenin karanlığında kuruladı
Bi keresinde
�Kır çiçekleri� demişti kadına
Kadın çiçekleri kırmış, serpmişti yollara
Üzerlerinden geçerken
Ayakları kanamıştı adamın
Yine, o yoldan yürüdü�
İlk defa
Her şeyi geride bırakıp gitmek istediğinde
Sormuştu kendi kendine adam
� Hangisi daha uzak?
� Bir sonsuzluk boyu mu?
� Bir sensizlik boyu mu?
Adamı gitmekten alıkoyan
İşte buydu�
Tıpkı o gün ki gibi
Yine temmuzu giyinmişti toprak
Yine, aynı yaralar çiçek açmıştı
Bir kelebeğin kanat çırpışında
Yıllar sonra
Kendi sesini bile duymuştu adam
Hatırladı geçmişinde, y a ş a d ı ğ ı n ı
Ve ardından
Bir yüreğe dokunduğu kadar ö l d ü ğ ü n ü
Hatıralardaki kendisini, korkarak seyretti
Aslında biliyordu
İçinde yaşayan bir şey kalmamışken
Bir kez daha ölemezdi
Ama bu gece, bu mevsim
Sanki tekerrürden ibaretti
İki el şiir sesi duyuldu o anda
Yeniden yüreğinden vuruldu adam
Aşkla�
Kalemi tutan kişiye döndü
Yine, aynı kadını gördü
Kadının gözlerine baktı
Yüreğini maviye daldırıp
Boğuluncaya dek çıkarmadı adam
Boğuluncaya dek...
Çıkarmadı...
Hakan Kara/li & Hale Kara/göz
Yorumunuz güzeldi, şiirinizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.