Elem Ve Ölüm
Yokluğu içime çöken hüzünlerin en acısı
Sinemde saklarım gözyaşlarımı Bütün gözyaşları tuzlu akarmış Yaram sinemdeydi benim Gözler de sel coşkun ırmaklar gibi çağıldarken Hırçın dalgalar kırılır sahilinde durulurdum Hasretin çığlığı mazinin derinliklerinden sızar Umut kırıklıkları uhdeler Özlemin tüter yanık bağrımda Küçük bir kız çocuğu edasıyla Mahcubiyet, mahsunluk Kısık bakışlarımda Hakikat Boğazımda düğümlenirsin zor yutkunurum Köhnemiş düşler çıkıyor hala karşıma Ürküyorum Karanlık gölgeler kabuslar Elem ve ölüm Nedir bu öfke Nerede çözüm Benim yüreğim ateşlerde İsyan mı bu yaşama Ezberledim acıları öperim alnından her dem Bilseydim zamanın amansız gidişini Durdururdum saatleri yırtardım takvimleri Elimden gelseydi Ven ben Meydan okurdum mevsimlere Direnirdim yıllara Dilerdim ki Bu duygu anaforlarım azad Yanar dağlar gibi ruhum, sezemezler Kim bilir; beni benden özge Canımın sahibi; Kalbimin atışı Umudum hep sen Mor dağların ressamı Kurumuş topraklarda gül bitiren Bak ben zerreyim aciz Hani şu hesapsız kaymalarım var ya Beni hep kapına getiren Ruhumun kapılarıda senin elinde Ilık ılık huzur akıt tebessüm ile bu fakire |
Beni hep kapına getiren
Ruhumun kapılarıda senin elinde
Ilık ılık huzur akıt tebessüm ile bu fakire
TEBRİKLER ELLERİNE SAĞLIK