akasya sokak
ne zaman bir kuyu görsem
çocukluğum gelir gözümün önüne dar, dipsiz kuyular... bilmem acaba içine çeken beni ney eğilip uzatsam kolumu dibinde ışıldar titrek aynası, alıpta avucuma çalsam çare mi kuruyan gözlerime saçlarıma aklar düşmüş, alnımda çizgiler bakıyorum gözlerimin bebeğine; sıcak bir gülücük, sıcacık... kara bir kalem mi varmış kaderimin elinde rüyamda bir çocuk yürüyor bir gölün üzerinde... ardına bakmadan, uzaklaşıyor cılız bir çocuk... bilmiyorum adı ney? dalıyorum bu aralar çok dalıyorum... sanki ruhumun en derinlerine çocuklar ve bir dönmedolap gömülüyorum sanki parlak renklerine mahallede bir kuytak ve 3-5 misket çömelmişim, ağlıyorum... çoktan kaybettim, evet, ama duruyorlar hala ellerimde 01.03.2012 |