O bir çocuktuo bir çocuktu masmavi ümitleri,rengarenk rüyâları vardı çok şeyde istemiyordu hani birazcık sevgi belki kardelen çiçekleri gibiydi tomurcuk yanakları sevgiler yağacak diye bakarken bulutlara Filstin’de misket bombaları Hiroşima’da atom yağmurları düştü baharına oyuncaklarıyla oynayamamıştı daha hardal gazını kokluyordu,bir yanı dökülürken ümidi sökülürken o bir çocuktu zeytin başakları tutuyordu avuçlarında bazen sarı, bazen siyah saçlıydı gözlerinde hep o iç parçalayan inşirâh Çeçenistan dağlarına gül ekmekti niyeti ne Babil’in hurma bahçeleri ne kisra saraylarını ele geçirmekti niyeti o bir çocuktu Afganistan yaylalarında,krizantemler kadar nadir Saraybosna’da yıldız kadar asildi ne sokaklarında gezebildi, ne uçurtma uçurabildi kızıl şafaklara hayretle bakıyordu kendine sorular sorarken,nefesi yandı bir an dehşet şarkıları düştü dudaklarına hiçbir şey anlamadan o bir çocuktu gözleri zeytin karası, ay kadar berrrâk Bağdat sokaklarında geziyordu yere zehir düşmeden hep onu kurtarmaya geliyorlardı oysa bu nasıl kurtulmaksa her, kurtuluşta biraz daha azalıyordu o bir çocuktu masmavi ümitleri rengarenk rüyâları vardı Türkistan kadar yetimdi, Taç Mahâl kadar güzel Endülüs kadar kimsesiz adı Musul’du,Keşmir’di ,Karabağ’dı Hocalı’da sokağa çıktığında, demir paletler koşuyordu peşinden bir lokma ekmek,bir yudum sevgiydi istedikleri birazda sıcak bir gülüş çok muydu sahi? dünyası ne kadarda güzeldi büyükleri tanımadan önce o bir çocuktu Somali’de ter yerine şarapnel süzülüyordu şakaklarından Eritre’de ümidi ağlıyordu avuçlarında bir şeyden habersizdi Trablus sokaklarında mösyö ve misterlerin petrol kahkahaları düşerken kulaklarına insan arıyordu çocuk ağlıyordu, henüz gülmeyi öğrenemeden kimdi sahi bu adamlar, ne istiyordu sevdiklerinden bakışları yağma, sözcükleri sömürge kokuyordu ellerinde kan,ayaklarında insan tükeniyordu an tükeniyordu düşünüyordu o bir çocuktu âsûmân kadar şirindi oysa "sıcak yataklar bu kadarda soğuk mu ?" diyordu yerde yatarken kimseler duymuyordu dediklerini kendine bakıyordu,gözleri kapalı niye parçaları, parça parça ayrı yatıyordu canı çok yanıyordu keşkeler boğazını yakarkeN birazdan uyuyacaktı bir daha uyanmamacasına o bir çocuktu masmavi ümitleri rengarenk rüyâları vardı büyükler gelmeden önce Makberî - Ahmet Akkoyun........27/02/2012...23:45....İst |