Rastgele
rastgele dedi diye sandalcı
rastgele çekiyordum kürekleri zaman avuçlarımda terliyordu İçimde soluk resimlere, çerçeve olmamın şaşkınlığı dudaklarımda, pıhtılanmış düş izlerine sıvanan yokluğunun acısı ve uçsuz,bucaksız sevinçsizlerde ki acı ötesi çığlıklar rastgele çekiyordum kürekleri dönüşsüz mevsim güze çalıyordu bir sandal,iki kürek ve mum isi bulaşmış aydınlıkların ısıtamadığı bir yürek güz rüzgarı soğuktu, güz rüzgarı halden anlamıyordu ortadan ikiye bölünmüştü gökyüzü bir yanı siyah bir yanı gri İstanbul da senli bir akşamı anımsatıyordu özlemlerin ayrılıklardan önce başladığı saçma,sapan bir akşamı güz rüzgarı sesin gibiydi ağlama öncesi yağdı yağacak,koptu kopacak hep böyle oluyordu nedense anımsadıkça bu sandal çoktan ölmüş bir gerçeğe birazdan yeniden ağlayacak rastgele çekiyordum kürekleri yüzüm bir dalgınlığa değiyordu aman dileyişlerime suskun Tanrı evlerinde med cezir öfkeleri vardı ve erken yenilgilerin utancıyla ölümsüzleştirilmiş umutlar yüzüm bir ezan sesine değiyordu bir kilise çanına.... rastgele çekiyordum kürekleri adı yabancı bir kumrallık yaslanıyordu yalnızlığıma. bulut katili rüzgarların doyumsuzluğunda kuruyordu güz yaşı yağmurlarım omuzumda unutulmuş saçların uçuşuyordu İpsiz bir uçurtmaya yuvalanmış kırlangıçlar telaşlı kanatlarını göçe vuruyordu gözlerim aldırmaz bakıyordu avuç içi kadar dünyama rastgele dedi diye sandalcı rastgele çekiyordum kürekleri. gözlerimin suçluluğu gitmiyordu kaç sevdayı yitirmiştim iç savaşlarımda dünlerim gitgide yaşlanıyordu göç hazırlığındaydı kuşlar göç hazırlığındaydı duygularımın ve kuşlar bilmiyordu, uçamadığını tanrılarının |
rastgele çekiyordum kürekleri.
gözlerimin suçluluğu gitmiyordu
kaç sevdayı yitirmiştim iç savaşlarımda
dünlerim gitgide yaşlanıyordu
göç hazırlığındaydı kuşlar
göç hazırlığındaydı duygularımın
ve kuşlar bilmiyordu,
uçamadığını tanrılarının
ÇOK GÜZELDİ TEBRİKLER.