Y O K S U L L U KŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiirin yazılmasına vesile olduğu için Afet İnce Kırat Hanım’a teşekkür ediyorum.
Yoksulluk: yoksunluktur. Bilmem nasıl söylesem
Kastım para pul değil; bu en kolay olanı. Kaç türü var çevrede şöyle bir irdelesem Yeter mi ki nefesim? Söz dolanı dolanı… Yoksulluk diyorsun ya insanlıktan girelim Nasipsizse neylersin; insan diye yaşıyor. Görgüsüzlük bahsine dilersen girmeyelim Mahlûk desek mahlûkat birden mahzunlaşıyor. Yoksulluk, akıldaysa; kafanın vay hâline! Dilde tüy bitmedi mi izândan yok yoksula? Şeref uğramamışsa; uğrama mahalline Allah’ım düşürmesin vicdândan yok yoksula. Yoksulluk! Düşmeye gör; insafsızdır pençesi Vahşetine mum olur en çelikten irâde. Vardan yoğa düşenin ne hazindir lehçesi Tevekkül de gitmişse mırıldanır beyhude. Yoksulluk! Edep varken kim arzular edepsiz? Mertlik yüceltilirken yeğlenir mi namertlik? Toplumsal değerler ki gelişmiyor sebepsiz; Cimrilik yok ederken bollaştırır cömertlik. Yoksulluk ki sevilmez hiçbir toplum katında Saygı, sevgi değil mi cemiyetin tutkalı? Hasletini tartmalı; kişi haddizâtında; Donatarak yurdunu fert olmalı okkalı. Yoksulluk: fukaralık. Mutlak devâ bulunur Yaradan’ın izniyle tımar olur yaresi. Kimi yoksullar var ki ona saç baş yolunur; Ya inançtan yoksunun bulunur mu çaresi? 27.02.2012 14.13 28.02.2012 12.30 Salih ERDEM / AYDIN |