KARARSIZ KAR
KARARSIZ KARIN HİKAYESİ..
Karın artık everilme zamanı geldi de geçmişti. Karın annesi ve babası: -Hadi sana,memleketten alalım kızı,dediler. Ama karın memleketi yoktu ki; her yer onun,her yere yağardı. Kar başladı,şehir şehir aramaya.. hayalindeki yavuklusunu. O şehir senin,bu şehir benim Seçiciymiş de kolay kolay beğenemedi. Bir iki gözüne kestirdiyse de sevgili kar E kar işte silme yağış.. Gözlerinin iyi göremediğini düşünerek dolaşmaya devam etti. O kış botları aşındı aramaktan.. Bir ara hazır,Mustafa Kutlu ’nun mahallesine gelmişken Çaldı kapısını,sordu sorusunu. -Gönlümde bir tarif var ama,nasıl bulurum onu? Aramak mı,dedi Mustafa Kutlu! -Hem de elinde tarifle.. -Kim bulmuş onu,böyle bu devirde? İyi kız yok,iyi erkek de(!) e kim var? Karıştırdı kafasını parmaklarıyla Kutlu Abimiz, -Hımm "aramak".. -Aramakla bulunmaz,ama bulanlar arayanlardır, Sağır sultan soyundan mı geliyorsun be kar? -E duydum işte,dedi ve alıp yanına bu hazineyi ..bulmaya gitti. Kutlu Baba şimdi anlamıştı; Karın kafası niye karışıktı,bu kış? Tam gitti,buldu herhal diyorsun, gün ışımasıyla bir bakıyorsun:yine kapıda! Ya git ya gel daaaa! Uyuyanlar bu durumu sabah farkederken Uyumayanlar,zati görmüş uzaklardan Elinde bohçasıyla geleceğini.. Bu sabah yine ,o yavukluyu elindeki tarifle bulmaya gelmiş KAR.. Galiba bu işte bir yanlışlık var. Biri çıkıp deyiverse ona bari: Tarif ile bulmayı Arif olmayan yapar, Arifler ise onu,tarifsiz yakalar. Ne çektiyse bu dünya KARARSIZlardan çeker.. Bilenler bilmeyenlere Duyanlar duymayanlara ARİFLER olmayanlara :söylesin! (Not:Delinin biri,açtığında penceresini gördüğünde bembeyaz çerçeveyi Nasıl,ne zaman,hangi ara şaşkınlığıyla Gelen misafiri karşılamış kapıda ..ve ellerine bakmış: -Ne var ne getirdin? ..ve kar hala dolaşıyormuş.. biri söyleyiversin ona: dolaşması değil..ARAMASI gerekiyormuş.) |