İSTANBUUUL.....
İSTANBUL
İSTANBUL İstanbulu geziyorum sessizliğin geceye dönüştüğü an Her köşe başında bir garip, almış eline çekiyor duman Kimi yerler sosyetik yaşıyor,kimi yerler ise eski viran Bahçelerde gül koksada kavga ve isyanla akmış yerlere kan İstanbulu dinliyorum camilerden geliyor ezan sesleri Kiliselerde vuruluyor çanlara farklı bir iman hisleri Barlardan cafelerden duyuluyor müziğin bası tisleri Her kafadan bir ses geliyor bu şehrin uzun geceleri İstanbula bakıyorum üç bir tarafını denizler çevirmiş Köprülerin ışıklandırması ayrı bir güzellik hava getirmiş Kaleler köşkler saraylar kurulmuş heykeller dikilmiş Anlamak lazım ki bu büyük şehir nice nesiller bitirmiş İstanbula dalıyorum binlerce çeşit insan yaşıyor Türkü arabı çerkezi kürdü lazı ile dolup taşıyor Caddeler de sokaklar da telaşlı bir koşuşturmaca Herkesin amacı farklı olsada ekmek için savaşıyor İstanbula ağlıyorum altında nice kefensiz şehitler yatıyor Tarih yazan o gemiler demir atmış deryaya tek tek batıyor İnsanlar parklara bahçelere denizlere kendisi gibi pislik atıyor Uğrunda kanlar dökülen bu altın şehri karış karış eller satıyor İstanbulu tanıyamıyorum her geçen gün değişiyor Teknoloji ilerdedikçe şehir durmadan gelişiyor Nice çınarlar devriliyor yeşillik kaldırıma erişiyor Eskiden alimler şimdi ise sahtekar hırsızlar yetişiyor İstanbulu anlatıyorum ezan sesleriyle sabahlara uyanan Gece olunca sokaklarda aydınlık için kandiller yanan Sevgi dolu bir hayat vardı neşe dolu saygıya dayanan Şimdi gülen yüzler soldu geriye kaldı maskeye boyanan Bir İstanbul hayal ediyorum her günü barış ile dolu İçinde yaşıyanlar tek yürek olmalı bırakmalı sağı solu Kavgayı isyanı terketmeli bulmalı huzura giden doğru yolu Bu vatanana değer biçilmez çünkü burası bir Anadolu Göktürk derki Fatihler dert etmedi imkansızı başardılar Hayal bile edilemeyen gemileri dağlardan tepelerden aşardılar Cihaddan cihada seferden sefere durmaz gece gündüz koşardılar Bize kalan İSTANBULU KORUMAK onlar bunun için yaşardılar |
Gerçi eski tad yok ya neyse...