“HAK GELDİ”
“Hak geldi” yeşillendi nura büründü kalpler.
“Ve batıl zail oldu” tarihte kaldı kelpler. Aydınlandı cemaller, ağardı bütün yüzler Yine ahıra döndü inkâr eden öküzler Baktılar ki hakikat! Ebedi cehennem var. Müşrikler ziyandadır; iki cihan ona dar. İstese de olmuyor, cennet isyankâra yar. Hep ateş var ateş var, onlara fecre kadar. Ne yapsa ne etse boş; rahmet ona dönmüyor. Üflemekle hakikat, inkâr ile sönmüyor. İçimizde gafiller! Mevla’nın rahmeti bol. Tutturmuş gidiyorlar, yolun sonu hüsran yol. İster ki; rahmet yağsın gafillerin üstüne, İnan bir şey geçemez ne yapsa ellerine. Bir tek Allah diyecek Resulü bileceksin. Hakka gidilen Yolda, Ahmed’i bulacaksın. Gezme yaban yollarda, hepsi sırata çıkar. Yanlış atılan adım; seni gayya’ya atar. Vakit varken yolunu Havz-ı Kevser’e çevir Gücün yettikçe daim oku Kur’an-ı devir Anla hakikat neymiş!Var mı başka hakikat? Müjdeler edeceksin Cennette o gün rahat. İslam’ın Bahçesinde açılır hep çiçekler. Sen ağlarken yiyecek bedenini böcekler. Bizi kendi yolundan ayırma Ey İlahi. Rahmetinden bizleri savurma Ey İlahi. Senin kutlu yolunda dik durup dik gidelim. Nefsimizi bırakma Rahmetinle tütelim. Mustafa Göktekin |
"Bir tek Allah diyecek Resulü bileceksin.
Hakka gidilen Yolda, Ahmed’i bulacaksın."
Burada yapılan yanlışın temeline inmişsiniz.Peygamber Efendimizin zikredilmediği bir İslam inancının eksik olacağını anlıyorum.İşte o zaman ehl-i kitaba yapılan müsamahalı yaklaşım tarzlarının ne kadar tehlikeli olduğunu mısralarınızla belirtebilme fırsatı verdiniz.Yüreğinize sağlık.
Yalnız şiir estetik ifadeleri kullandığı zaman yıkıcı olmaktan kurtulabildiği için aynı duygularımızı estetik sözcüklerle yazabilmeliyiz ki hatalarınıdüzeltmelerine zemin hazırlayabiliriz.Şiirinizde böyle rahatsız edici ifadeleri okuduğumu belirterek haddimi aştıysam beni affetmenizi istirham ediyorum.Kaleminiz dert görmesin.