Aslımı İnkâr Edemem
Sanmayın ki sultanım saraylarda yaşarım
Kerpiçten evi olan köylünün çocuğuyum Kırk yıldır soyadını gurur ile taşırım Serveti sevi olan köylünün çocuğuyum Ekim ayı gelince toprağa tohum eken Nasibin de olanı tırnaklarıyla söken Kızıl güneş altında boncuk boncuk ter döken Ekine tırpan vuran köylünün çocuğuyum Kuru soğan ekmeği çeşme basında yiyen Şükür bu günde doyduk hamdolsun Rabbim diyen Nasırlı elleriyle başına kasket giyen Kağnıya sapı saran köylünün çocuğuyum Öküze hooo deyip de tarladan yola çıkıp Çıkarıp tabakadan acı tütünü yakıp Üflediği dumanın ardından dalgın bakıp Ova düzüne varan köylünün çocuğuyum Yüklediği yükleri bir hamlede deviren Dövenle harman dövüp yaba ile çeviren Sarı saman tozuyla ciğerini geviren Yelin önünde duran köylünün çocuğuyum Yaba ile savurup saptan saman ayıran Kendinden önce bizi düşünüp de kayıran Kendisi aç yatıp da karnımızı doyuran Her şerri hayra yoran köylünün çocuğuyum Yalan yere söz edip riyakârı övmeyen Kız doğurdun sen diye anamı hiç dövmeyen Bir kez olsun kızıp da arkamızdan sövmeyen Bizi şefkatle saran köylünün çocuğuyum |
Tebriklerimle Safiye hanım..
Köylü çocuğu olmak ayrıcalıktır..
Emeğin ve sevginin alın terinin fazlasıyla yoğrulmuş
insanlığın en belirgin adresidir köy..Gurur duyarım
köylü olmakla..
Sevgi ve saygıyla esen kalın...