BABAMOy dağlar, dağlar. Yürüdükçe uzadı yollar. Bu hasret yüreğimi dağlar, Anam her gece, her gece gizli gizli ağlar. Babam şimdi nerdesin? Dönüşü olmayan yerdesin. Özlemimde hasretimdesin. Artık hayal oldun ama kalbimdesin. Bir doğum günümün ertesinde, Ölüm haberin bana geldiğinde, Kala kaldım öyle hissizce. Bıraktın gittin bizi öksüzce. Ah babam, seni ne çok özledim. Hep hatırımda bana gülen gözlerin. Her sabah bana ’Yurrr’ (Nur) diye seslenişin, Sonrada beni kollarına alıp sevişin. Hani hatırlar mısın? Seninle kovalamaca oynardık kırlarda. Sen kaçar ben de seni kovalardım, Ama her seferinde yakalayamazdım... Ah babacım! Gel de gör bir bak yokluğun beni neyledi. Kolu kanadı kırık, bir kuş gibi eyledi. Annem son zamanlarda adımı sayıkladığını söyledi. Yüce Yaratana karşı gelinmez, kaderimiz böyleydi. Babam dün doğum günümdü. Ondört yıl önce aldım en büyük hediyeyi ben. Getirdiler bir tabut, içinde sen! Bir türlü inanmak istemiyordum ben. Bugün se senin ölüm yıldönümün. İçimde şahlandı hüznüm. Dilimde dua mezarına yürüdüm. Sanki bana gülümsüyor yüzün. Ey Rabbim. Sana açtım ellerimi, Dindir bu yangınlarımı, hasretlerimi. Sen her şeyin en iyisini bilensin, Hakkımızda hayırlısını eyleyensin. Mekânını Cennet Eyle Babamın Rabbim. 23–02–2009 Nur UYGUN |
kuruyan gönül olur