Kurusun ağzında dilin damağın,
Bülbül gibi lal ol ötemeyesin.
Seninde kırılsın kanadın kolun,
Sürünesin amma ölemeyesin.

Bende söz diyecek dil bırakmadın.!

Soldurdun bağımda laleyi gül’ü,
Boynu bükük koydun garip bülbülü.
Senin için terk ettiği sümbülü,
Ağlattın ya sen de gülemeyesin.

Bülbüle konacak dal bırakmadın..!

Yar deyip sinemde saklardım seni,
Öpmeye kıyamaz koklardım seni.
Anardım dua’yla huşu’yla seni,
Bir kul’un dua’sı olamayasın.

Gönül çuvalımda söz bırakmadın...!

Kem göz bakıp nazar vermesin diye,
Siper ettim canım her tehlikeye.
Kapısında kul ol bir sevgiliye,
Sende muradına eremeyesin.

Yürekte tadacak haz bırakmadın...!

Gökten taş yağdırdın garip başıma,
Sözün bittiği yer duyda şaşırma.
Sakın mahşer günü çıkma karşıma,
Helallık melallık istemeyesin.

Yüzüne bakacak yüz bırakmadın...!

TİRYAKİ öldürdü kalmadı bir şey,
Ne idin ne oldun şimdilerde ney.
Nasıl anılırsın hey gidi hey hey..!
Duyduğun isimle yetinmeyesin.

Bal’ı zehreyledin öz bırakmadın....!