o gece gibibu gece yazdığım şarkı notasız seçildi sağır meleğim inerken ruhun hayal kahvesine sol bileğimde ki lal halka seslendi ben ve sen gibi kokuyordu nefesi üşendim giyinmeye soyunuk kalmak belki yol açar gelmene kapı kitli değil cam ardına kadar açık kış bağırsada bu gece çıplak doğuşun özentisi gibiyim kıskanç damarlarım batıyor kaslarıma havada gurbetimsi bir türkü dolanıyor aylak aylak ismini sayıklıyor sanki ay adım attıkça buğusuna kayboluyor suretim ağlıyorum affet karanlık bölünmüyor muhtaçlığım hat safhada içsel çocukluğum uçmak istiyor yalnız uçurtması yırtık pırtık ulaşmıyor semaya şahsın uzak diyarın en uzak yerinde dil yalvarsada sitemin öznesine titrek huyum korkuyor ilk serzenişte son uykun rüyama girse uzun metraj hafızama dikilse su gibi ekmek vari yutsam her zerresini bilseydim biteceğini vücudunu dilime kelepçelerdim yüreğin ritmi saatli bombaya bağlı ya mezarı kaz toprağın en ücra köşesine ya da sevindir meşki hiçliğim firar etsin sonsuza kadar hata’nın imlasına inme dün geçti o gece gibi yarın müsaitse varalım incir bahçesine... lamour |
Tebrik ederim emeğinizi değerli dostum,
Saygı selamlarımla.