İnfilak
Bir yolu olmalı; yolsuzluğun,
çivisi çıkmış arzın yıkım sesleri, kırık parmak uçlarında, kan kesiği Yüzler, ay tutulmasında parçalanırken güneş.. Hiyerarşik beklentilere, anarşist dikteler silsilesi Üç beş kalabalığın, yontma taşlarından; dozerli, hasarsızlığın sertifika töreni. Satılık kentin, kiralık yandaşlarını; kovmayın. Asiller; neslimin nesline figanı; sokağında fokurdayan asfaltta, fasulyeden mi evleri, hegemonyası buysa mîrimin, arada kalmışlığının intibası, adım adım infilak ve dahası zûldür bu canlara, ezilmişliğin yongası.. Şu bendinin suruna üfleyen kim! Diline kılıf çalan sûfi, Ağzının şekerliğinde zehir; O dil ki külfet balına. Kim çıkmış yörüngesinden anın! Yolculuk mu var? Arka sokağına mihrin.. ölünce mi sonlanır, topyekûn oligarşi fikri hür vicdanı hür, değil mi milletim.. Mamak’ ta kayan mahalle, buz ve pistinin assolistleri, makam verilenler Koltuk sevdalısı kucak açınca, sanki ciğerinden verecek, mağdur-e, say ki sokağın kedisi.. Ama ne; Issız kentime dudak payı sükût Tuzu yok, Ekmeğin; Küf kokuyor, dün.. Hamurların mayası bozuk, şimdinin; tadı, eski kaşar erimiş bedenlerde sündürürmüş, kara vicdana kafi sırça mabedin rölyef tutkusu kin kusuyor, cehalet nü.. Tanrım! ne pis kokuyor.. Bırakın bu acının iyelerini; demdir, döllene-dursun ufukta… |
Cumhuriyet gazetesi gibi...