MEZALİM
Sadece bakmıştım, hepsi o kadar.
’’Sana yasak’’deyip sustu da geçti. ’’Ne kusur işledim de haydi’’ dedim. Omuzun kaldırıp küstü de geçti. Ne verdiğim gülü göğsüne taktı. Ne sesimi duydu, ne dönüp baktı. Eli yumruk oldu, sıktı da sıktı. Gözünü iyice kıstı da geçti. Ben beklerken gelsin yine ilkbahar. Afet oldu sanki, boran, tipi, kar. Kıyamet mi koptu neydi bu rüzgar? Bağrıma, bağrıma esti de geçti. Dedim aşk-ı sevda bu ise eğer Uğruna her türlü acıya değer Yüreği nefretle doluymuş meğer. İçinde ne varsa kustu da geçti. Ateşten gömleği söktüm eğnimden. Kalbimi söküp de verdim göğnümden. Acımadan tutup beni boynumdan. Leşime ayağını bastı da geti. Baktı ki ses geliyor yine solumdan Gördü ki dönmezim asla yolumdam. Tuttu ayağımdan ,hem de kolumdan. Dilek ağacıma astı da geçti. Neydi bu düşmanlık, niyeydi bu kin? Gayet soğukkanı ve gayet sakin. Böyle bir mezalim olmazdı lakin. Ihlamur ağacımı kesti de geçti. |