SÖYLESENE REİS!Beşbin kişiydik reis! Vatan’ın beşbin eri. Birer birer vurulduk kanla suladık yeri. Silah tutan elleri yakından tanıyorduk. Onlar kardeşimizdi biz düşman sanıyorduk. Sanki görünmez bir el almıştı bizden usu. Her sokak savaş yeri, her köşe başı pusu. Bir tuhaftı mevsimler, Haziranda üşürdük. Yaşamak için bazen biz de tetik düşürdük. Birileri ülkemde bir film seti kurdurdu. Senaryoyu yazanlar bizi bize vurdurdu. Gençler sürüklenirken ortasında bir selin. Kınası kurumadan dul kaldı nice gelin. Kaç ana evlâdını beklerken gözü yaşlı. Kaç öğrencinin kaldı okulu yarı başlı. Sen de bilirsin neden kalbimiz aşk dolmadı? Çünkü bir kız sevecek vaktimiz hiç olmadı. Kimine göre bir hiç kimine göre devdik. Başka bir aşk bilmedik biz hep Vatan’ı sevdik. Ya şimdi; Ne acı ki bir çakal özenle besleniyor. Ve darmadağın olan sürüye sesleniyor. Tekrar sahneleniyor işte benzer oyunlar. Kaval sesine kanar hâlâ bazı koyunlar. Siliniyor ülkemden Atatürk’ün izleri. Buna seyirci kalmak kahrediyor bizleri. Bir kesim tekeline aldı İslâm dînini Onlardan olmayandan esirgemez kînini Derin görünürlerdi, oysa onlar sığdılar Yazar ve paşaları Silivriye yığdılar. Velhâsılı kim varsa olabilecek engel. Çeteci ilân edip hemen attılar çengel. Ne bir ilâç kâreder ne çözüm olur sargı. Darmadağın edildi toparlanamaz yargı. Her gün savcı atanır, herşey karma karışık. Devlet kendiyle bile artık değil barışık. Birileri gençleri çevirmiş sanki muma. Görmezden geliyorlar kafayı gömüp kuma. Bütün bunlar olurken durup seyre bakılır. Durum böyle olunca aklıma şu takılır; Biz bu aziz Vatan’ı ne böldürdük ne böldük. O halde söyle reis! Peki biz niye öldük? . |