İSTANBUL’UMDün gece seyre daldım; gök, denize sarılmış, Ufuktaki son çizgi tam kalbinden vurulmuş, Senin açık bahtında nice tahtlar kurulmuş, Batan tüm gönüllere artık doğ İstanbul’um, Nisan yağmuru gibi, gel de yağ İstanbul’um. Söyleşir hatıralar, konuşur birer birer, Hangi taşın kaldırsam, hep seni bana söyler, Her mâbedin yanından süzülen güvercinler, Uçup uçup konsunlar sevdâna İstanbul’um, Senin aşkınla gönlüm pervane İstanbul’um. İki büyük kıta’nın senden geçer yolları, Ak ve Kara Denizin seni sarar kolları, Adını her andıkça titrer gönül telleri, Kalbimin tapusunu al götür İstanbul’um, Mâzideki günleri, bul getir İstanbul’um. Hangi şair yazacak sana layık şiiri? Hiçbir ressam veremez o firuze renkleri, Kubbelerin altında tarih dirilir geri, Ayasofya’dan beri islâmsın İstanbul’um, Ruhumdan kalbe akan, ilhamsın İstanbul’um. İstanbul bende gizli, bu beden İstanbul’da, Her semtin ayrı lâle, erguvan İstanbul’da, Gönüller sultanısın, mihriban İstanbul’da, Semâlarından ezan susmasın İstanbul’um, Bağrına siyah gölge düşmesin İstanbul’um. |
Saygılarımla......