beton şehirlerinde üşüdüm bayım,
biraz toprak ört üstüme...
bu şehrin ışıkları çok parlak,
karanlık yüzünü gizlemek için.
o köhne yüzü çirkin bayım,
bildiğin gibi değil...



sokak satıcılarının çığlıklarını,
ve dudaktan sarkan sözcükleri,
kredi kartları susturuyor,
beş takside/on takside...
sokak kaldırımlarında sağlam ve aç insanlar,
gururlarını satıyorlar bozuk üç beş kuruşa...
durum bildiğin gibi değil bayım.


buranın doğası mis kokmaz bayım is kokar,
akı karası seçilmez yüzlerin.
aldırışsız apartmanlarda komşuluklar kis kokar b/ayım,
dudaklarında tutsak kalır kelimelerin/ sohbetlerin...
yalnızlığın güncellenir, ben b/iz arasında
çıkar ilişkileri basılır bu şehirde,
durum umduğun gibi değil...



insanlar yüzlerini boyar oldu, renk renk
sanki kalpleri aynı değil,
neyse bayım sen uçurtmanı sonsuzluğa uçurt,
gökdelenlerin arasından...
teknoloji şehrinde s/anal yaşamak usandım.
durum bildiğin gibi değil bayım.