Eylül 1
Canfeza Eylül 1
Eylül 1, dışarda yağmurun gürültüsü Tabiat ananın aynasında saramış görüntüsün Ağaçların her bu mevsim kaybettiği senken Benim olmamanın yaşamak kadar çok değil üzüntüsü Yinede yağmura denk üzüntümün bedeli Bu bedele karşılık bir kış ayı, güzün tümü ödenir Suyun yeryüzünden anlık bir ihanet sökeni Düşün, böyle bir şey var olsa tüm yapraklarımı dökerim İnancım, bitmeyecek yağmurların kokusu Kalbimin üstünde ondan daha da hisli dokusun Bacaklarımı ellerimle destekleyip Beş şişenin yardımıyla çıkıyorum aşk denen şu yokuşu Zafer benim olduğumda ödülüm sen ol Eylülün başlangıcıyla önüme sel o Bacamda tüten duman,penceremde rüzgâr Bu rüzgârdan daha şevkatli daha serin eser o Seni ona buna değilde sana anlatabilsem Güneş bir parça daha sen damlatabilse Tam karşıma düşsen konuşsak söylesem ve dinlesen Yahut ben susup kalsam sen anlatabilsen Eylül berekityle geldi yapraklarımı döktü Her harfin toprağın altında milyonlarca köktür Sonunda çocukluğumu kaybetmekten ürküp Papatya bahçesinden salıncağımı söktüm Bu dağlar seninle ilgli hiç birşey bilmiyor Bununla doğru orantıda hiç bir ağacın ilmi yok Orman oksijen yangınım tehditin dik âlâsı Maalesef hiç bir adıma oksijen dikilmiyor Ormanları yok etmeden seni gerçekten sevemem Bir ağaç yüzlerce kalem yirmi şiir senede İlkokuldan liseye hatta sonrasında bir sene boyu Karşılaştığım her işlemin sonucu sen eder Tütünüm olmalıydı basmalıydı yarama Emin olsam var olduğuna sıkıntıları aramam İnşallah beni hiç bir muhitte bir kez bile bulama Yinede bir gün vaz geçersem eğer yıkıntıları arala Hayır efendim ona ihanet derler zirâ guru buna Bir kadın yok hiç olmadı bakmayın siz kuruntuma Islanan her mendil gibi inan bir gün kurur buda Kıskanıyorum dudaklarını içtiğin her yudum sudan Direncim; tükenmeyecek mürekkepler şöleni Sevgi imparatorluğunda bu en parlak dönemim İyice hantallaştım, haricen bide şu var; Elim bir kağıda, bir kaleme, bir başıma birde sana yönelir Aşksa eğer aşka hicvin en üst perdesindeyim Bu ödül sel suyunun en derin mertebesinde mi ? Bunu kendime bilerek yapıyorum ve memnun halim Derdin artık derdi var o benim çünkü dert elimdesin Yazmak değil yaşamak için muhakkaktır bilgi En zor yamaçlardan al bu kucaklarca bitki Ölümün kucağındayken neyi değiştirebilirsin ki ? Nasılsa tüm mutluluklar kucaklarda bitti Beni sefalet hücrelerine tıktı 5 kuruşluk ismin Bu hücre İstanbulun gecelerinden pistir Halâ anlamış değilim sıra benim hakkımken, Nasıl oldu da başka birine bırakabildin pisti ? Sırtımda lastik izleri ve acı fren sesleri Ben kazanın kurbanıyım haykırışımı resmedin Bağırıyorum duymuyolar ses yerini bulmuyorda, Yinede sen hayalimden bir anlık vazgeçmedim Bu devrin hiçbir şairi benimle yarışamaz Beni sevmiyor olman hariç hiçbir şeyine karışamam Sensizliğe alışamam sensiz niye barışamam yaşamla ? Herkes hak verirdi bir kısmını tanısalar Rüyalarıma aşık oldum gücünden ötürü Sana ağlamak zevk-ü sefa gülersem ölürüm İlk işim seni bulmak olacak görünce günümü Çünkü bana bir tek sen yaşatabilirsin gülünecek ölümü Gülmek ne haddime zifte döndü ciğerlerim Umrunda olduğum sürece umrumda değil diğerleri Bir yer verin,ayda geçse beklerim sıkılmadan Sen canım,cicim,anam,babam,balım,biraderim |