Yanağınızdaki Pudra Eldivenimden Hatıra
siz cüzamlı hasta ruhlar
kararan adımlar atın hakikate çığlıklarınızı harcayarak bana sonsuz bir sessizlik bırakın yalanlarla öptüğünüz kulaklarımı ben kesip atmadan önce daha da katılaştırıp şehvetinizi gereksiz bir yüz çizebilirsiniz rüyalarıma yüz yolla ve zannedebilirsiniz kendinizi benim erkeğim ama yalnızca kendi rüyalarınızda unutmayın ben bir komünistim mülkiyeti aldatıldığım o ilk gün terk ettim çürümüş dudaklarınızdan kaysın sizin de gülümsemeleriniz düşsün cansız bir ağzın üstüne dirilsin sonra bedeniniz o da size seslensin sizin güldüğünüz yerlerden siz kimsiniz… kaçınız görür ki bir taşın içini kaçınız bilir denizin ruhunun zamansızlığını ve kaçınız anlar karın kirlense de kokmadığını söz konusu aşk olduğunda hepiniz her adam gibi çok seversiniz hepinizin ibadeti farklı tanrısı aynıdır ama siz sadece dokunabildiğiniz sürece tanrı var dersiniz parmaklarımı kırdığım gün tanrıyı daha çok sevdim sadece şiirlerle dokunduğum adamlar gibi yazdıkça onun bana verdiği bu gücü size hissettirmek istedim sizler ki ayı sökendiniz gecemden ve bana bıraktığınız karanlığı sadece siyah zanneden kimin ruhusunuz siz kimin bedeni bakın gözlerime zannetmeyin ki sınırsız bir öfke hayır aynı yerden iki kez kırılmaz bir gövde toplayın beni girin koynuma cilalasanız da tenlerinizi süsleseniz de maskelerinizi nasırlarınız batar yine inceden ve ben severim sizi asla anlayamayacağınız bir dilden jir-fhrn |
dobra mısralar!..