AKDENİZ'DEN ESİP,GELİR...
CAN DOST DEDİM ya...
Bu Dost,gerçek,tek güzel DOST,sondemimde edindiğim; Uğrunda ölecek kadar saydığım ve çok sevdiğim… Dünya’da da Mahşer’de de O’ nu görmek istediğim… O, ömrümün son deminde RABB’bımın lûtf’u bildiğim… SERPİL’di garip gönlüme,nur’dan ışıklar misâli !.. TANRI,belki Ahiret’te müyesser kılar visâl’i… Gülmeyen bahtımın karanlıklarına ışık oldu… Eskimeyecek DOST’LUĞU ,gönül kafesime doldu!.. Ruhum,eski yaraların hatıralarıyla soldu!.. Çaresiz şu son deminde gönül ,yeni Can Dost buldu.. Esinti’si,AKDENİZ’den ılık-ılık esip,gelir!.. Kâlbim,tatlı esintiyle ARŞ-I ÂLÂ’ ya yükselir!.. Teneffüs ettiğim hava,dost’un sıcak nefesidir.. Ellerini tutmasam da,yeri gönül kafesidir… Kulaklarımda çınlayan,CAN DOST’un güzel sesidir; Gönlüme yerleşen Güzel,YARATAN’ın peri’sidir ‘.. Üstüme doğan Güneş’e yüreğim sanki aşıktır!.. Zerafetinden yayılıp,CAN DOST’tan gelen ışıktır !.. Eskimiş hatıralarım yüreğimi kanatsa da… LUTFUULLAH beni tutup Cehennemine atsa da !.. Dostluk Güneşi,ansızın grub ederek batsa da !.. O da birgün,yüreğini bu fani ‘ye kapatsa da !.. (S….. ) Can Dost’umun yaşlı gönlümdeki yeri başka… TANRIM övmüş te yaratmış,ruh güzelliği bambaşka!.. —– Mehmet Cemalettin Bayhan-ERDEK-01.01.2011 |