YOL
gözlerim kapanmadan önce yoldaydım
damperli bir kamyon kadar gürültülü ve bir o kadar sabırlı... bir menzil bir başka menzile, bir kilometre başka kilometreye değiyordu kalbimden acılı şarkılar geçiyor, sigaramın dumanı akşamla gülüşüyordu yoldaydım... kirli beyaz gömleğimin üstünde yağ lekeleri, arka dörtlüde şöför ismetin hayar hikayeleri, bir keskin viraj korkusunda, hükmünü yitirmiş bir limon kolonya ferahlığında, kısa ve soğuk ihtiyaç molalarında, bir kasaba otogarında, zigana geçidinde başım camda sarsılarak uykudaydım, öyle dardaydım, yoldaydım... o türkülerdeki, o ağıtlardaki, o fırata kaptırılan gelin gibi hoyrattaki, o aşılmaz, o varılmaz, o kahbe, o yalan sevgili, o rüya gibi yoldaydım... bir aşka gidecektim, gece yarısı yeni bir şehre inecektim, ellerim cebimde olucaktı, kalbim avuçlarımda, üşüycektim... sen belki, belki sen cesur turizmin yazıhanesinden, apollo magius patinaj çekerken, hayal meyal görecektin beni... orası burası sökülmüş bir valiz elimde, yanımda senin için topladığım üzümlerle dolu bir sepet, ağzımda bulantıyı geçiren nane şekeri, cebimde muavinin ikram ettiği gofret, dudağımda yarım bir şarkı, yüreğimde sadece hasret, sadece cesur, sadece menzil, sadece... cümleten geçmiş ey olsun yolcular yine bekleriz, yine gideriz, yine severiz birbirimizi... geçmiş olsun ey yolcular! sizin yolunuzun bittiği noktada bizim yolumuz başlar. gidin, yatın şimdi, ya da buluşun sevdiklerinizle.. birbirinize öyküler anlatın; kaptan uyuyordu diyin, acılı şarkılar dinliyordu diyin, çok sigara içiyordu, gülmüyordu diyin, geçmiş olsun ey yolcular! hadi gidin hadi siz gidin hadi biz de gidelim ismail bak arkaya yakayım dörtlüleri havalı bir korna, güzel bir manevra, hoşçakal otogar! merhaba yollar ve bahar, yamalı asvaltlar, merhaba hendekler, dereler, şarampol, merhaba rüyalar, ecel, merhaba hakkı bulut, nane şekeri, kolonya, çokoprens ve diğer herşeyler... merhaba yol yoldayız... hayırlı yolculuklar, hayırlı rüyalar, gece kuşları, fren sesi, koşarak karşıya geçmeye çalışırken parçalanan sincap, fırlayan tekerlek, devrilen otobüs, gazete kağıdıyla örtülen firmam, örtülen ömrüm, sermayem, karanlığım... o zaman ben uykudaydım, dardaydım, yoldaydım... |