SABRİ ABİ
Ah ulan ah Sabri Abi
Yüreği elinde çocuk Diz boyu karda açan ahçiçeği Aşkın kendisi yani Hürriyetin geleceği Sert sakallarında vurgun izi Ah ulan ah Sabri Abi Yorgun akşamların kederli sofralarında Önce duran sonra vurulan dostluğumuz gibi Temiz pak Sen beni bir volkanın kapısında bıraktın Hani sen benim elimden tutacaktın Can olacaktın Sen beni severdin Sen yüreğinde vurgun göğsünde darp izi Sen hani güler geçerdin Ah ulan ah Sabri Abi Gittin Geride kan geride tortu Geride bir hain karanlık Ki diz boyu Geride eski şarkılar kaldı sadece masalara çizdiğimiz Geride takvim yazıları mahpus mektupları Solgun fotoğraflar ve saksıda kurumuş Cezayir menekşeleri Geride bir ömür kaldı yarım bıraktığın Hani güzel günler gelecekteydi Sabri Abi Hani beyaz arabamız bir impalamız olacaktı Hani cebimizde paramız Hani dudağımızda ıslığımız Hani sahilde çay içecektik adam gibi Pahalı birer gömlek giyecektik Jilet gibi ütüleyecektik lacilerimizi Kahpe dünyanın ta ciğerine üfürecektik cigaralarımızı Ah ulan ah Sabri Abi Sensiz erken kapanacak bolkepçe lokantası Bir daha Yılmaz Güney oynamayacak yazlık sinemada Bir daha leblebi kavurmayacak Nuri Amca Kabataş kaldırımlarda Bir daha birlikte çıkamayacağız sabaha Bir daha, bir daha olmayacak Sahilde Kısmetim Teknesi bizim için yanmayacak Tophane Limanı’na Rus Gemisi odesa gelmeyecek Bizi sevmeyecek, yüreğimizdeki umut Bizi sevmeyecek karabaş köpeğimiz Bizim için şikayetsiz bir nar gibi yanmayacak cihangir |