Arafta Yüreğim
Hüznün gölgesindeki şehrin,olacaklarım,alacaklarım ve kaybettiklerimle koca on yedi yıl geçmişti ömrümden,
Ömrümün her durağına bir umut çığırtkanlığı bir de çaresizliğimin acısını bırakıp gelmiştim. Bu gece ayın saklandığı yerde yıldızları gördüm. Ne kadar da insanlara benzediklerine uzak ve duruşlarına bir kez daha şahit oldum. Öyle birbirine yakın, öylesine de uzak. Iliklerime kadar sevgisini duyduğum insanları özler olmuşum da kaderm kapatmis kapılarımı. Ne zaman seni hatırlasam baba; ya gözlerimden kayan tuzlu gözyaşım olursun ya da yüreğimi parçalayan acı. Bazen de buruk bir yutkunma. Şimdi şu satırları yazarken geriliyor yüreğimin tüm telleri. Zamanın neresinde dursam Çare yok geçmişin kumsalına erişmeye. Sahi nerden geçmişti yolum Şimdi nereye.? Uzatsan ellerini O çocuksu hallerime. Bırakmasan hiç. Yolumun hüznüme değen kaderine.Şimdi Içimde olan tüm senlere baktıkça, Yüreğim bir güvercin kanadı oluyor.Çırpınarak çıkıyorum göğüne. Karanlık çökmeden, Sular yükselmeden, Dünya yanmış ne çıkar, Yanacak yarım hasırım mi var Ben unuttum yaralarımın yerlerini usta! Yıllar meydan mi okudunuz özlemlere? Meydan mi okudunuz hasretlere, Yıllar aldınız mi benden onu. Her çaresizlik bu denli yakar mi yürekleri? Özlemler böyle dağ olur ezer mi bedenleri. Sessiz bir testere ömrümü yiyip duruyor. Elimdeki kum taneleri gibi akıp gidiyor. Gidişin yüreğimin en büyük afeti oluyor. Içime bir sızı çöküyor. Kalbim beynim kaldırmıyor artık acının şiddetini, yığılıveriyorum bedenimin üzerine.Büyüyünce unutursun derler küçükken. Halbuki büyütürmüş yıllar,yüreklerdeki özlemleri . Sarılsan şimdi sımsıkı,bırakmasan hiç, .Şimdi bu yüreğime bu kadar büyük acılar sığar mi? Sığar mi bu devasa çığlık. Sığar mi bunca hüzün bunca keder,bunca umutsuzluk. Sevgi yürekte durur mu hiç,suyun bardakta durduğu gibi.? Kalp kalbe karşı olunca tutkulu bir sevdaya dönüşür mu sevgi.? Elinizden ümitler kaybolup gitti mi hiç .Engebeli bir yolda dikenlerin üzerine basa basa yürüdünüz mü hiç? Hiç kara gözlü bir biri, kara sevdalar doldurdu mu içinize. Ya da amansız bir yara sardı mi yüreğinizi. En umulmadık uzak köşelerde bıraktım 17 yaşımın heyecanını hiç yasayamadan. Ve anladım ki bir takım şeyleri daha ilk dalgayla yitirdim ben... Öyle derin ki çıkamıyorum. Ellerim üşüyor tutunamıyorum... |