bir akşamın hikayesinin DEVAMI
Bir Akşamın Hikayesinin Devamı
Uyku girmiyordu gözlerime, O gece hep o kızı düşünmekten Topu topuna on dakika uyuya bildim. Ertesi akşam annem bir yere misafirliğe gitti, Belki o kız gelir diye uykulu Uykulu bende gittim gelmedi. O gece tek kişilik koltukta Uykusuzluktan dalıp Dalıp gidiyordum,onlarda dün gecenin Mükemmelliğinden bahsederek Ara sıra benim halime bakıyorlardı. O kızı görmeden iki ay önce Doksan yedi yazın sonlarında Babası babam ben ak kuzulu köyüne gittik On dakika durduk geri geldik. Evlerinin önüne geldiğimizde Babası çay içmeye davet etti ikimizi Babam oğlum bilir dedi, Keyfim yok diyerek hayır dedim. O kızı ikinci görüşüm, İlk zehir içtikten iki beş gün sonra Annemin dizinde yatarken Annem bana hangi kızı seviyorsun dedi, Cevap vermedim. On yirmi dakika sonra hizmetçinin karısı Bahçemizde birisiyle konuşuyordu, Annem balkona çıktı Bende kapıya yanaştım Hayal görmediysem Annesiyle beraber bahçemize geldi Her şeyi belli ederim diyerek içeri kaçtım. İçeri girmediler Çünkü o zaman samimi değildiler annemle. Beş on gün sonra, Akşam balkonda annemle pasta yiyorduk Kimi sevdiğimi söyledim. Annemde o ufacık kız mı dedi Boyundan bahsetti yaşından değil. Bir ay sonra babam, Daha sonra o kızla beraber ailesi, Daha sonrada ilçemizin yüzde kırkı öğrendi. Belediyeden ilan verseydim Bu kadar olmazdı. Valla öğrenmeleri kötümü, İyimi oldu onların takdirine kalmış. Üçüncü görüşüm, Doksan dokuz mayıs başlarında Erhan abı babam ben arabayla geziyorduk O kızda yürüyerek geziyordu. Dördüncü görüşüm, beş on gün sonra Kız arkadaşının nikahıydı. Beşinci görüşüm, beş on gün sonra Aynı arkadaşının evine Annemle beraber gündüz misafirliğe gittik Bir ara o kızda geldi çayımı doldurdu, Ders çalışacağım diyerek gitti. Altıncı görüşüm, Doksan dokuz kasım başlarında Düğünde gördüm. O dönemlerde korkunç Hastaydım yinede gittim. O düğünde Hemen solumda bir kadın oturuyordu O kızın annesiymiş. O kızda sol çaprazdaki masada Arkadaşlarıyla oturuyordu. Düğünden ayrılıyken Annesi bizi herhangi bir gün çaya davet etti. Yedinci görüşüm, Kendisi memurluk sınavını kazandı Tercih formunu babamla doldurmak için Babam ailesini akşam çaya davet etti Doksan dokuzun kasım sonlarında Evimize ilk girişiydi. Ondan sonra her ay Öyle yada böyle gördüm o kızı. O kızın evlerine ilk gittiğim gün İki bin kışın bayramıydı. Otuz ekim iki binde Düğünde o kızla dans ettik. İki bin bir ekiminde Babaannem,annemle evlerine gittik Meğer bu gidiş ayrılıkmış. Aynı ay babam belinden yattı O kızı bekledim asım amcasına gelmedi. Babam kalktıktan sonra İkinci zehir içtikten üç beş gün sonra Akşam bilgisayarımın başındaydım. Babam Mustafa amcayla Ellerinde viskiyle geldiler. Beni çağırdılar,Mustafa amca Yavrum,kuzum, Aslanım diyerek sarılmaya başladı Olacak iş değildi bu. Daha sonra Eşi kezban teyzeyi getirttiler. Daha sonrada Adnan abı eşi ramize ablayla geldi. Üçü de daha önceden hem içmişler, Hem de ağlamışlar belli. Babam hokey oynayayım dedi Oynadık ben Adnan ağabeyle oldum. Ev telefonunun başında Mustafa Amca vardı Telefon çaldı açtı Her zaman öylelim diyerek Telefonu babama verdi. Babamda ya öylemi kızım Hayırlı olsun yok bilmiyor dedi. Ben o kim diye sorunca dilek ablan dedi. İçimden telefondaki o kız diyordu. Hokey bitmiş yerde otururken O kız nişanlandı mı diye sordum anneme. Annemde anlamazlıktan gelince Tekrar soramadım. Anlayabiliyordum ama içime sindiremiyordum. Nişanlandığını iki Ocak iki bin ikide söylediler bana. Ne yapacağımı şaşırdım Yarama tuz serpecek dostum yoktu. Yani garip her yerde gariptir. Sadece akşamlar dostumdu yani içkiler. Üçüncü zehir babamın yardımıyla içmedim. Daha sonrasını ne siz sorun, Ne de ben söyleyelim. Fatih Güler |