Düşüngülü
Düşüngülü
Yürek aşılayan hoşgörü ustalarına Ruhsaldan bedensele geçemeyen kafiye bozuğu Bukağı vurulmuş yüreğine; seni sana teslim etmiştik Ömrünü iki sözle örtseydin, kanat vururdun şafağa İnsanı satır satır okusaydın, iç değişimi geçirir Özde ve sözde, bilirdin tüm hallerini Yüreğinle yüreğim arasına girmezdi postmodern zaman..! İnsanı insanın dışına atarken yoz moz yaşam Epriyen sayfalarımı çevirsem, çakırdikeni hüzün Bahanelere, hataların gölgesine sığınmış hiçliğim Kaderine ağlıyor, demsizmiş şiraza çalan yürek!.. Hayatın önsözü gibi örsüme alsam sözünü Ilgım ılgım ikliminle imgem çatlar, güzidegân öğretini imlerim Ayşafağında koyağını bulur benliğim Düş ısmarlarım ay yüceliğine İnsan yanlarımı duyumsadıkça başladı hayat Sözlerine gül aşıladığım sözbaşım, düşlerin gelsin. Hayat balım, beni sana çağıran kentte Geleceğe dönüş saatini beklerken, yoldaşım olsan; nazargâhı ağdalaşan Ağlama duvarı sıva sıva dökülen Madımak’a yürek aşılasan Gıdım gıdım bellekçakımıyla iman tahtası ışır, kırışığı açılır..! Postinsan, merhamet hoşgörü öğretilir mi hiç?.. Bilir, içdenizinde kürek çeken Tanrı tahtı yürek. Yüreği Harun kadar zengin, yamalı cebin sofrası Kartal yuvası eli açık; ulus çatısını çatan düşüngülü, gökyeleli Aktöreli, toros yüzlü Bektaş’ın dergâhına melül melül gelsem ‘Yüreğim uluslar arası meydan Sevgiler iner kalkar durmadan’* Katları açılır semanın!.. Yüreğe düş düşüren baldede, eşiğindeyim; gel artık Mehti gibi, hoşgörü dağıttığın kavimler kapısı Anadolu’ya..! *- Osman Bolulu Ali Akdemir 07. 07. 07 Kayseri |
Yüreğe düş düşüren baldede, eşiğindeyim; gel artık
Mehti gibi, hoşgörü dağıttığın kavimler kapısı Anadolu’ya..!tebrikler Hasan Öztürk