KAN DAVASI
Babası vurmuş
Delihasanlar’dan Hüseyin’i Yirmi dört yıl içerde yatmış, Dile kolay yirmi dört yıl... Çıkınca vurmuşlar onu da, Bir gece kahve çıkışı. Şimdi sıra Ömer’de Ömer bağdaş kurmuş, Düşüncelerin ortasına, Ömer duvara bakar, Duvar ömer’e... Çocuklarını düşünür Ayşe’yi, Can’ı Bekir’i. Belinde tabancası, Bir sigara sarar, Derinden bir öf çeker Ömer. Vurmak neye yarar? Ya töre,elini kelepçeleyen töre... Töre insanmış gibi Kızar ona Ömer, Konuşur duvar, Susar Ömer... Vakit bir hayli geçmiş, Karısı bir çay yapar. Ömer, üstü açılan Bekir’in üstünü örter. Bir kış günü doğmuştu Bekir İşte bir kış günü yine. Çocuklar uyumuş, Ama duvar uyumaz, Ömer hiç uyumaz, Ya düşman... Babasız yirmi dört yıl saymıştı Ömer, Bir tesbih tanesi gibi... Ne uzundu o yıllar... Ya kendisi.. Ya üç çocuğu... Ya karısı nasıl sayacaktı? Nasıl sayacaklardı tekrar? Duvar saymaz ,duvar cansız. Ömer sayar Ömer insan... Elinde iki bavulla, Bindi trene Ömer. Bindi trene Ayşe ,Can, Bekir, Ve çileli karısı bindi... Vermişti Ömer karar, Umutlarını yükleyip bir vagona, Terketti bu şehri. Duvar sustu,duvar uzakta kaldı, Ömer konuştu, Ömer umut dolu... |
nice evlatlar yetim kaldì nice kadìnlar dul!
Umarìm tükenir bütün bu yanlíşlíklar.