Ayrılığın İlk Ertesi
Sevgilim,
senden ayrılışımın ilk ertesi gününde yalnız ve ayrılığa sarhoş sarhoş martılara simit atıyorum. Soğuktu, üşüyordum, hava yağmurluydu sırılsıklam yalnızdım işte. Gözlerim sonbahardan bir günü andırıyor dökülen gözyaşlarımla, ve en sevdiğim şiirimi mırıldanıyordum; Bittik, ve biz bittik, sakladım günahını sevabını dudaklarımda, git hadi, kaç harf gidebilirsin ki uzaklara, ıslak kirpiklerim ardından kapanmadı, dilim lal kesildi her gece, uykusuz gecelerde seni andım hep, kalemim kağıda sen kusuyor her seferinde, ve ben, her gece uykusuz halimle yalvardım tanrıya, o denli sevdim işte, ben aşkımı helal ediyorum, sen affet. Affettim seni sevgilim, ne kadar üzülmüş olsam da,seni çok sevmiştim, ve sen hala içimdeki en büyük yangınımdın sönmeyen. Senin suçun yoktu, bütün iş Leyla ile mecnun olmaktı yürekte. Sen gidiyordun işte sana gitme diye yalvarsamda biliyorum gidecektin, ayrılık yazılmış bir kere kaderimize. Gittin ve ben bittim son ayrılık deminde. Sen gülerken pencereme güneş doğardı en sıcağından, şimdi yağmur damlaları eksilmez oldu, buğulu pencereme yazdığım isimlerinde su olup gidiyor birer birer yazdıkça.Gidişin terkedilmiş bir şehir ardından adım adım sürükleniyor acın kalbimde,çünkü sensiz ben bitiyordum. Hatırlar mısın ne kadar güzeldi o zamanlar, martılara simit atarken beraber, senin bir cümlen vardı hala kulaklarımda, - seni seviyorum, birgün beni bu simit gibi parçalayıp atma martılara, hatırladın mı sevgili, hani seçtiğimiz bir şarkı vardı bizim olsun diye, - ayrılsak ölürüz biz, hatırladın mı sevgili, ben parçalanmış yüreğimi toplamaya geldim martılara yem olmadan,ama ben öldüm sevgili,biz öldük. Söyler misin bana, hangi geminin kaptanlığına soyundun, ben daha batmadan daha karaya vurmadan. Dün gibi hatırlıyorum seni bulduğumda ceylan gibi ürkekti gözlerin, cenneti gözlerinde bulduğum kadın, kıyametleri yaşattırıp gitmeye ne gerek vardı. Ve sen gidiyorsun, hani son olacaktım hani sonun olacaktım bulduğum cennetimde. Ne gerek vardı ayrılığın cehenneminde yakmaya ne gerek vardı... Erkan Ipek / Ayrılığın İlk Ertesi |