İmbikten geçmiş ana seferdedir atları.
Bir isli çaydanlığın hayaline naz taşır.
Birleştirir ateş su efsane sanatları.
Şivekârın dudağı buseyle efsunlaşır.
Kırk ikindi demine haz elçisi şehr-i çay.

Huzur sükûn bestesi çalınır sahilinde.
Dingin saatler demi tik taklar buğuludur.
Yeşille mavi sırdaş efsane dahilinde.
Dağları zümrüt renkli kıyısı kuğuludur.
Buse mevsimlerine naz elçisi şehr-i çay.

Cerenlerin rüyası albenili naz gülü.
Billûrdan zamanlara kanatlanır hayaller.
Semaverin rüyası demliğin has kakülü.
Bir hayal destesini derer incecik eller.
Sükût diyarlarına söz elçisi şehr-i çay.

Kucaklaşır deniz dağ sabah akşam bağrında.
Demliğin rükusunu süslerken çay kokusu.
Bu şehrin dahli vardır dem dem damak ağrında.
Dokunur havasıyla çayın eşsiz dokusu.
Söz orucu deminde yaz elçisi şehr-i çay.

Suya renk verir nazı su hâl-i naza keser.
Bir ahunun gamzesi hayallere taht kurar.
Rize’nin dağlarında efsane rüzgâr eser.
Dudaklar onda *ye(i)ten dem güzelini arar.
Hazzın av meclisinde **baz elçisi şehr-i çay.
Ankara, 05.02.2012 İ.K

*Olgunlaşmak/ Kaybolmak
** Avlanmak için kullanılan Şahin veya doğan kuşuna verilen ad.