NEFİS MUHÂSEBESİDoğdum, vâdemi giydim; ilâhî sesle yundum! Dünyevînin zırhında meşgaleyle avundum! Zaman doğurduğunu yutan garip bir ana; Hayat sarmalı bağlı döngüsüyle zamana. Vaktin doldu dediler cânânıma soyundum. Gidiyorum meçhûle tamburamda ah ile Ve ona eşlik eden kalemde eyvâh ile! Düzlemde izdüşümüm ardımca beni izler Perdeler açılınca sahne alır tüm gizler; Denizler yuttuğunu elbet vurur sahile! Olanları olduran âlemler dolduran güç… Onmazları onduran ne anlamak çok mu güç? Muhayyilen yetmez mi bir nefesi idrâke? O hâlde, yâre yâr ol; edebinle var hâke! Ya da eyleme geçir zuhur etsin gizil güç! “Tamamım ben tastamam!” Desen de, sen öyle san! Noksanız neticede, hep, bir noktada noksan! Tamam değiliz asla! Bil ki insan natamam! Eksik nedir? Sorarsan, hep birden anlatamam; Kibirlendiğimiz an oluruz yerle yeksan! Dünyevî ve uhrevî bakmıyor yaşa başa; İnsan kendi sokuyor derûnunu telâşa! Geçmeye gelmedik mi dünya denen evreden? Aldığın ve verdiğin; kârın nedir devreden? Nefsi muhâsebe et var bildiğince yaşa! 01.02.2012 Salih ERDEM / AYDIN |